SABAHATTİN ALİ
Çok merak ettiğim yazarla tanışma kitabımdı. Kitap bölümlere ayrılmış değildi ve ilk giriş kısmı beni biraz sıkmıştı. Gelişme ve sonuç kısımları ise tam tersi epeyce sürükleyiciydi.
Eski Türkçe kelimelerin de ara ara kullanıyor oluşu kitabın özgün ruhunu canlı tutmakla beraber, her kelimenin olmasa da diğerlerinin sayfa altlarında dip notları vardı. Kitabın konusundan uzun uzun bahsetmek isterdim ancak okuyacak olanlara ipucu olmaması açısından daha kısa değinmek isterim.
Raif Efendi’nin siyah kaplı bir deftere döktüğü tutkulu aşk hikâyesini okudum. Bu defterde 10 yıl öncesine dönerek Berlin’de bir resim galerisinde rastladığı kürk mantolu bir kadın portresinin ruhunda ateşlediği tutkuyu ve o portrenin hem ressamı hem modeli olan gizemli kadınla yaşadıklarını hikaye ediyor. Türk Edebiyatı klasiklerinden olan bu kitabı beğenerek tamamladım.
Gülenay GÜNEŞ