Sona İnak, Ağrı, Doğubeyazıt doğumlu olup moda tasarımına küçük yaşta adım attı. Yıllar boyunca kendini sürekli geliştirerek özgün tasarımlar üretmeye devam etti. Almanya’dan aldığı eğitimlerle yolculuğunu güçlendiren Sona, “Yılın En İyi Çıkış Yapan Tasarımcısı” ödülünü kazandı.
Kendisi aynı zamanda köşe yazarlığı yaparak moda ve tasarım dünyasındaki düşüncelerini paylaşıyor. Maral Modda markasının kurucusu olarak atık kumaşlardan yeni tasarımlar yaratıyor ve “Atık Kumaşlar Hayat Bulsun” projesiyle sürdürülebilir modaya öncülük ediyor. Evli ve iki çocuk annesidir.
Kıyafetler, yalnızca bedeni örten parçalar değil; aynı zamanda toplumsal hayatta bizi tanımlayan güçlü işaretlerdir. İş görüşmesine pijama ve terlikle giden birini düşünün. Ne kadar bilgili ya da donanımlı olursa olsun, büyük ihtimalle ciddiye alınmayacak, hatta içeri bile alınmayacaktır. Çünkü toplum, çoğunlukla ilk izlenimi görsellik üzerinden kurar.
Ancak bu durum, kimliğin yalnızca kıyafetle ölçülebileceği anlamına gelmez. Her dış görünüşün ardında derin kişilikler, farklı hikâyeler ve eşsiz deneyimler vardır. Kıyafetler, bizi bütünüyle anlatmaz; yalnızca kendimizi ifade etmenin yollarından biridir.
Bununla birlikte giyim, önemsiz de sayılamaz. Çünkü seçtiğimiz her parça, bize yakıştığı ölçüde hem içsel bir rahatlık sağlar hem de dışarıya sessiz bir mesaj gönderir. Moda, bu noktada yalnızca estetik bir alan değil; kimliğin görünür yüzü ve bireyin özgünlüğünü yansıtan güçlü bir dildir.
Sonuç olarak, giyinmek bir denge meselesidir: Ne sadece toplumun beklentilerine hapsolmak, ne de görünüşü tamamen önemsiz saymak… Asıl değer, görselliği kişiliğimizle uyumlu hâle getirebilmekte gizlidir.