Hey be dünya! Bana dert misin, yük müsün Ben seni sevmiştim, sen bana küs müsün Çaresiz dertleri , kederleri bana yükledin ya Şimdi benim gibi senin de boynun bükülsün Gözümü açtım , sana kandım, aldandım Ben senin zevk sefa yolunamı yollandım Hey be dünya! Bana dert misin, yük müsün Şimdi...
BİR TEK //Sınırsız Düşlerin İdamlık Yüreği- Ali Rıza Navruz// — Tayyar TAHİROĞLU Şair 1994/Özdere/ İZMİR ^^ “İşte şair bu” diyesi geliyor insanın onun şiirlerini okuyunca. Onlar da şair ama o da şair işte. Hem de tek başına. On değil yüz şaire bedel. Şair o işte… İsterseniz lafı uzatmayalım da şiirlerine...
Sevmek, görmektir: Gözlerde sevgiyi, Merhameti, kalbin sıcaklığını… Hayatın ışığını, Annemizin çıkar beklemeyen vericiliğini, Kuşların sesindeki doğallığı, Şükredecek ne kadar çok şey olduğunu, İnanmanın muhteşem büyüsünü… Ve hayatın her gününün Bize bir armağan olduğunu — Görmek, işte tam da budur. Şebnem ARICI
Sen de gözlerine ağlamak öğret, Yığılıb kalmasın yaş yüreğinde. Çok büyük bir derttir ağlayamamak, Ona direnci yok taş yüreğin de. Akıt gözyaşınla derdi gözünden, Hazin taliine, kendine ağla. Utanma kimseden, bırak görsünler, Sakın ha! Yüzünü-gözünü bağla. Niye korkuyorsun? Bunda ne var ki? Ağlamak zayıflık, güçsüzlük değil. Çocukken o kadar ağlamışız...
Bizler, çocukluğunu doya doya yaşayan, sokaklarda top oynayan, mahalle kültürünü soluyan, komşuluk ilişkilerinin sıcaklığını hisseden bir neslin son halkalarıyız. O günlerde, teknoloji bugünkü kadar yaygın değildi, fakat hayatımızda eksik olan bu teknolojiye rağmen daha zengin ve dolu dolu bir yaşantımız vardı. Güneşin ilk ışıklarıyla sokaklara dökülür, akşam ezanıyla evlere geri...
Hiçbir eseri beğenmek ve yermek için okumadığımı çok defa belirtiyorum. Bu kitabı da paylaşırken aynı düşünce ile paylaşıyorum! – – – – – – – – – – – – – – – Bu ülkede ahmaklaşma, kitlelerin en büyük özgürlüğüdür. Yeni Orta Çağ düzeninde ahmaklaşmanın anahtarı okumaktır. Sadece çok satan...