İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
18°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
9°C
Pazar Çok Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
10°C
enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
KAF DAĞININ ARKASI
Çok…çok yakınında olduğumu biliyor musun?
Hiç sanmam, nereden bileceksin!
Belki de benim için,
Bana ne nerede olduğundan.
Attırma kafamın tasını.
Çek git başımdan.
Şeytan görsün yüzünü.
Diye düşünüyor olabilirsin de.
Derdi, tasası ben mişim gibi;
uzaklarda mıyım,
yakınlarda mıyım diye düşünecek hali yoktu her halde.
Benimkisi de laf mı yani?
Ama yinede söylemeliyim,
bilmesini istiyorum.
Çocukca bir duygu mu? Olsun
-istisnasız her insan birazcık çocuksu duygular barındırır yüreğinin derinliğinde-
Benim, çocuksu duygularımda bu.
Var mı, kimselere zararı?
O kadar yakınım ki, sana.
Kirpik kirpiğe tokalaşma mesafesinde.
ve o denli uzağındayım ki,
Ben Prometeus misali Olimpos dağında işkencede.
Sen zümrütü anka misali kaf dağının ardında.
Sahi görmedi mi gözlerin beni?
Haydi gözlerin görmedi.
Hiç mi hissetmedi yüreğin, yüreğimin sesini?
Denk gelip kesi verseydi
ne olurdu, nefesin nefesimi.
17 Mart 2024 AKBÜK
Necati AÇIKGÖZ
Yorumlar
Benzer Konular
Dayanışma ezilenlerin inceliğidir Özgür Sanatçılar Derneği olarak;Geliri Deprem bölgesi Hatay’a gönderilecek olan imza günleri düzenliyoruz #Ankara’lı kitap severleri can suyu olmaya davet ediyoruz Biraz soluklanma Bir öyküde deniz düşü Bir şiir esintisi olmanız için Bekleriz.. Necati Arslanmirza
Bir rüzgar, esiyordu açık mavi İnce saz, nağmeleri uzaktan. Küçüktüm, aylardan, bir garip hazirandı. Tuttum oyuncak, tabancamla, kendimi vurdum. Öner Fikri
“Kibritsin! Elbette yanacaksın, bu senin en doğal hakkın. Hemen şimdi, hatta diğerlerinden de önce sen yanmalısın. Hadi, tut ki yandın. Zamansız, ansızın. Yandığın gibi tükeneceksin. Çünkü sen kibritsin… İstiyorsun ki bir an önce olsun bitsin. Peki ya hiç düşündün mü sen onlardan hangisisin? Sabahları keyif için yananlardan mı, karanlıkta kalınmışken...
“Tüm zamanlar”ın en büyük ve en etkili film yönetmenlerinden biri olarak kabul edilen, “yavaş ve şiirsel sinema”nın önde gelen temsilcilerinden olan Sovyet-Rus film yönetmeni, senarist ve film kuramcısı Andrei Tarkovsky (1932-1986) “Nostalji(Nostalghia)-1983: Bir Delinin Haykırışı”nda şöyle der: “İçimde hangi atam konuşuyor? Hem bedenimde hem de aklımda aynı anda yaşayamam! Bu...
Sana hasretimi anlattım çiçeklere Selamlar yolladım ,kuşların kanatlarında Sabırlar döşerken yüreğimin köşelerine Hayalini taşıdım, bakışlarımın soluklarına Çay demledim,çaresizliğimin efkarına Sevgilerimi kattım umutlarla içine Aşkımızı yudumlarken sevgiyle defalarca Özlemle gülümsedim, elimdeki resmine Güzel Bir şiir daha yazayım dedim Hasretini paylaşayım öksüz satırlarımda Boynunu çocuklar gibi bükerken kalemim Bir kaç damla yaş...
Bu Gece Depremde yer sallandı Yandık yakıldık bu gece Yüzbinler enkazda kaldı Candık kırıldık bu gece Canlar feryat ediyordu Hepsi yardım bekliyordu Beklenen gelemiyordu Dertle sıkıldık bu gece Kırk bin cana mezar oldu Gözler yaşlar ile doldu Çocuklar tomurcuk soldu Çöktük büküldük bu gece Yürekler yandı yakıldı Soğuk çoktu ayaz...