İKİ HİPNOZ BİR RÜYA
Yusuf Gökbakan
…
Ah sen ne güzel şiirler yazdırtıyorsun bana!
Nasıl da karizmatik duruyor elimde kalem,
Sana, seni yazdığımda.
Külüstür hayata zindelik
Ömürlük badana.
Filan feşmakanı uzak tutuyorum kendimden daima.
Bende hazımsızlık sebebi,
Döküntü nisbetinde alerjik
Ne kadar his varsa metalik
Kaç kalibre kurşunla vurursan vur üstelik
Tırıs gider.
Hele şu spontane sözler mi , illallah!
Alarmı kur bir vakte , aşk çalacak
Az kaldı, olsa olsa bir fersah.
Ding dong, tik tak
Olur, diyen sesine kesilmiş kulak.
Kotarmalı derhal saflanmayı.
Şu kadarıyla bile yemin ederim,
Yerinden oynattın dolunayı.
Kesintisiz kesikler arasından sağ salim
Çıkaracak olan, sensin beni.
Uğrumu sana bırakıyorum, çekinme, al hadi!
Her şiirden sonra ancak,
Dilekler tutman şart, unutma,
Bu aralar favori;
Şu bulamaç yollarda gezinmek mesala kar sonrası,
Eminim epeydir,
Uçmaya hasret şehrin iki yakası,
Bir de barfiks çekmek pelüş takımla,
Şu dökük dallarda.
İki gülüş arası.
Prensipler var, kolay değil öyle sevmek;
Böyle sevmek.
Öyle böyle değil hani içe sinmek.
Alt üst olmalarda
Acayip hoş bir belirsizlik.
Bir tepkime olacak her şeyde, bilaistisna:
İcap ettiğinden fazla aksiyon,
Bir sürü yan etki, septik;
Karmaşık reaksiyon.
Nefes egzersizleri çok önemli örneğin.
Yatman için, kalkman için , büyümen için…
Tüm içinler için formülasyon.
İstediğin kadar adrenalin.
Son tahlilde,
İrkitmek gerekiyor ,
Ürkütmeden panayır kuşlarını.
Hariç ama şu garez yarasa.
Hani denemekle ,
Bir şey de kaybetmezsin aslında,
Sıyrılasıya bu garabet monotonluktan,
Süzülmek güzel olur diyorsan bulutlarda,
Hadi gel, oluruna bırak!
Ya bu müthiş atlas sana bana yararsa!
Tercihini bir kerecik,
Kullan benden yana,
Olurun benmişim gibi varsayarak.
İki hipnoz, bir rüya…