Çıplak ayaklı kan elleri Ve gözleri merhamet dileniyor Lakin sokak lambasın da ısınan yüreği, üşümüş zihniyle , boydan boya uzanmış kaldırım taşlı geceye… Yoksulluk haritası çizer yer yüzüne, her kıvrımında siyah kalem meyva ve sebzeler…. Küflü ekmek, çürük peynir ve cılık yumurta yerleştirir hayallerine Orada yaşam yok , merhametli insanda...
Öptüm, alnıma götürdüm elini. Berhudar ol evladım. Dedi. Tuttu bileğimden, adın ne senin yavrum? Dedi. Yüzünde sevecen, samimi bir ifade ile beliren o tatlı tebessüm; bakışlarındaki derin hüznün yansıması yüreğimin sızlamasına yetti, yetti de artı bile. -Mehpare, efendim. Neden sordunuz teyzeciğim? -Şey… benim de sen yaşlarda bir torunum vardı da!...
PASAJ | Bazan | Masumiyet Müzesi | Orhan Pamuk | Sesli Kitap “Bazan hiçbir şey yapmaz, sessizce otururduk. Bazan Tarık Bey, televizyondaki programdan hepimiz gibi sıkılır ve göz ucuyla gazetesini okurdu. Bazan yokuştan aşağı bir araba, kornasını çalarak gürültüyle iner, o zaman hepimiz susar, arabanın geçişine kulak kabartırdık. Bazan yağmur...
FARUKİ ( 7. ŞİİR ) Ben bunları çoktan sezdim Bilemedin sen Faruki Bozkurtlarla dağda gezdim Ben var ya ben, ben Faruki Keşke bu havuz da dolsa Değiştir istersen bolsa Bozkırlısın ne de olsa Çekiyormuş gen Faruki Gördün mü Hatça bacıyı Çeken bilirmiş acıyı Boşver hocayı hacıyı Öğren bilim fen Faruki...