ÖMER YASİR ÖZDEMİR’İN METAL TABUT ADLI KİTABI ÜZERİNE NOTLAR
Arzu ORTAÖREN
…
Sevda, kızı Elif ile birlikte tatillerini geçirdikleri baba evinden dönüşe geçmek için gece saatlerini seçmiştir. Küçük kızının uykuda olduğu bu saatler araç kullanması için en uygun zamandır ona göre fakat hesaplayamadığı şey Karadeniz’in yağışlı havasıdır.
Yola çıktıktan kısa bir süre sonra başlayan yağmur şiddetini gittikçe arttırmaktadır. Sevda, daha ne olduğunu anlayamadan bir anda yol altlarından kayar ve adeta metal bir tabuta hapsolurlar. Etrafları tamamen toprakla kaplanmış, aracın ön kısmı ise koca bir kaya parçası tarafından kapanmıştır.
Sevda ve Elif mahsur kaldıkları araçtan kurtarılma ümidiyle, yaşama tutunma mücadelesi verirken, bir yandan da Cem eşi ve kızından haber alamadığı için onları bulmak üzere yola düşer en yakın arkadaşı Karatay ile.
Bir tarafta Sevda ve Elif’in göçük altında yaşadıkları sancılı süreç, diğer tarafta arama-kurtarma çalışmaları ile Cem’in dayanılmaz bekleyişini oldukça akıcı bir dille kaleme almış yazarımız. Ara ara kaza mahallinden eskilere giderek Sevda, Cem ve Elif’in kaza öncesi hayatlarına şahitlik ettik.
Severek evlenen Sevda ve Cem’in Elif’in doğumundan sonra yaşadığı mutluluk, ardından Sevda’nın yaşadığı duygu durum bozuklukları, kızı ile olan yıpratıcı ilişkisini öğrendiğimiz kahramanlarımızın, yaşanan bu korkunç kaza sonrası iç hesaplaşmaları, pişmanlıkları, pamuk ipliğine bağlı hayatları. Sevda’ya oldukça üzüldüm. Çok seviyor olmasına rağmen kızı ile olan kötü ilişkisi (yaşadığı psikolojik sorunlar nedeniyle), küçük Elif’in tüm bunlara bir anlam yükleme çabaları gerçekten üzücüydü. Ara ara göçük altındaki o aracın içinde hissediyor insan kendini ki oldukça korkutucu bir his.
Sevgili Sevtap Eken öncülüğünde ve “Gezen Kitap” etkinliği kapsamında kalabalık bir ekiple okuduk. Eşlik eden arkadaşlara teşekkür ediyorum. Sayın Ömer beyinde yolu açık, okuru bol olsun dilerim.
LÜTFEN KİTAP OKUYALIM!!!