Korkarız genelde herhangi bir ortamda göze batmaktan. Diğer yanında diğerleri gibi de değilizdir biliriz, olamayız da.
He insan ayrı bir renktir aslında. Bizi diğerlerinden ayıran şey farklılıklarımızdır. Farklı olmak utanılması gereken bir şey değil tam aksine gurur duymamız gereken bir şeydir.
Dünyanın siyah ve beyazdan ibaret olmadığı gibi insanların da renkli olmasında bir sakınca yoktur. Hatta “Hep aynı, aynısı, aynı…” demek kadar sıkıcı bir şey yoktur. O yüzdendir ki farklı olan her zaman daha ilginç gelir insanlara.
Farklı olan heyecan verir, başka duygular aksettirir her zaman. Belki bilinmeyendir belki çözülemeyendir onu farklı algılamamızın sebebi. Hoş ilk farklı olan koparılır ya.
Oysaki kabullenmek gerekir farklılıkların benzersizlik olduğunu ve özel olduğunu.
Tek tip olsaydık eminim ki çok sıkıcı olurdu hayat. Ne neşemiz ne heyecanımız kalırdı.
Her farklılık kendisi ile birlikte getireceği yeniliktir de. “Aranızda doktor var mı?” diye sormak gibi değildir elbette. Yanı başınızdaki sanatçıları, aydınları ve ayrımlı olanları fark edebilmektir.
Çevrenizdeki ayrımlı olanları ne kadar fark ederseniz siz de bir o kadar farklısınızdır. En azından bakış açınız farklıdır.
Eğer zihniyetiniz alışılageldik şeylerin peşinden gitmek değilse farklılıklar sizi mutlu eder. Tabii size zararı olmayacak olanlardan bahsediyoruz.
Sürekli aynı şeyi yapmış olsaydık, sürekli aynı pencereden aynı manzaraya bakmış olsaydık ki ne kadar güzel olursa olsun bir süre sonra büyüsü bozulacak ve dünyanın en sıkıcı şeyi haline gelecektir. Yaptığımız şeyleri de farklılaştırmak hayatımızın heyecanı ve yaşanabilir kılınmasıdır bir yerde.
Tekdüze şeylerle ruhunun sıkılmasını kimse istemez neticede. İnsanoğlun içi ne kadar renkliyse çevresinde de o kadar renk ister. Çekilir farklı olana dolayısıyla.
Hayatı yaşanır kılan da bu farklardır zaten. Hayat fark yaratmaktır.