EYVAH Kİ EYVAH
Başında esen o kavak yelleri
Tipiye dönerse eyvah ki eyvah
Sönmüştür sandığın sevda külleri
Tutuşup yanarsa eyvah ki eyvah
Gelmişse sevmenin vakti sırası
Toz pembe görülür akı karası
Çoktan kabuk tutmuş gönül yarası
Açılıp kanarsa eyvah ki eyvah
Aşk meleği takip edip güderek
Oklarını saplayıp da giderek
Gümüş bir tepsiyle ikram ederek
Sevdayı sunarsa eyvah ki eyvah
Kanıp büyüsüne kapılıp birden
Geçemezsen eğer yardan ve serden
Gönlün ayağını kesip te yerden
Aklını yenerse eyvah ki eyvah
Bel bağlayıp dört el ile sarılıp
Yapma etme diyenlere darılıp
O yar baş köşeye gelip kurulup
Tahtına binerse eyvah ki eyvah
Mutlu isen memnun isen halinden
Söküp atmak gelmiyorsa elinden
Benliğin hiç düşürmeyip dilinden
Hep onu anarsa eyvah ki eyvah
Vaha zannedersen sahrayı çölü
Süt liman görürsen okyanus gölü
Gülüne dadanan sevda bülbülü
Dalına konarsa eyvah ki eyvah
Gizli sevdan belli olup duyulup
Aşkından neylesen mübah sayılıp
Aşk kokusu her yanına yayılıp
Üstüne sinerse eyvah ki eyvah
Sevgiyle doldurup dert küfesini
Onunla alırsan her nefesini
Kalbin mesken tutup aşk kafesini
Sevmeyi denerse eyvah ki eyvah
Erdinç KÜÇÜKKAYA
01/08 2021
Çarşamba
11:10