Halide Halid Araştırmacı yazar Biz, aynı dili konuşan, aynı kökten gelen ve aynı hafızayı taşıyan insanlarız. Coğrafyalar bizi ayırabilir, ama dilimiz, tarihimiz ve kaderimiz bizi her zaman bir arada tutar. Nerede yaşadığımız önemli değil, “Azerbaycan” dediğimizde içimizde aynı sızı, aynı gurur uyanır. Bu isim, sadece bir ülkeyi değil, aynı...
Fani hayatta yaşıyormuşum umutsuzca Meğer bu dünya bir aldanıştan ibaretmiş Gerçek hayatı bekledim sabırsızca Meğer ölüm, gerçek hayata açılan bir perdeymiş *** Toprak çağırdı beni sessizce Meğer son nefes vaktiymiş Ömür fark etmeden bitmiş Meğer ölüm, yeni bir başlangıçmış
Anlamı yok, bugün de geçiyor geçen her gün gibi, Sürüklenir her şey, dem be dem zaman denen girdaba, Yok mudur bu azabın sonu, bu düşüşün bir dibi, Daha ne kadar tahammül hayat denen ızdıraba? *** Ölüm, ki bekler menzilde zamanın bu son serhaddi, Kayboldu yıllar harcandıkça dünya denen seraba, Seni...
Bu sabah çok erken uyanmıştım annem odama girdi ve beni kahvaltıya çağırdı kahvaltımı yaptıktan sonra bahçeye çıktım biraz top oynadım daha sonra salıncakta sallandım o da ne çimenlerin üstünde bir şeyin hareket ettiğini fark ettim daha yakından görmek için salıncaktan indim biraz korkmuştum ama çok da merak ediyordum yaklaştığımda çimenlerin üzerinde...
Uyu uyu yat uyusunlarBen babamın o benim beşiğimi sallarMutlu mesut güneşlenirken geçmişteAlkışlar bizi eyyamcılar *** Vatan batmış, boşverEkonomi yerlerde, bana neSen romatizmadan haber verGelmese o geberisice kışlar *** Sosyal medya, boş sohbet, entel tartışmalarBiz hergün vatanı kurtarıyoruz meşgulüzYandaki kapıya gitsin açlarBaşka yerde ölsün çocuklar. *** Bu aptallık oldukça bizdeDaha çok...
Gördüklerimi duyduklarımı irdeleyip kötü olanla alay ederek, iyi olana saygı duyarak ben en çok kendimi yazarım. Aslında okuyucuya nara atarak ben// biz// hepimiz buradayız derim… Yetim büyüyen çocuktum ve annem olmadığı için hayır kelimesi daha altı yaşındayken zihin alfa bemden silinmişti, sanırım ömrümün sonuna kadar da alfabeyi eksik bileceğim. Şimdi...
Türk’ün yüreği gibi sev beni Kalbi umutla çarpan Dur durak bilmeden koşan Koştukça umut saçan, Türk’ün yüreği gibi sev beni *** Sesim bazen çatlar Çünkü içimde Söylenmemiş destanlar var. Bundandır çözülmeyen dil bağım. Türk’ün yüreği gibi sev beni *** O yeter bana Beni süsleme kelimelerle Bayrak as rüzgârıma sadece Dalgalansın...
Çok eski zamanlarda, yaşlı ve çocuksuz bir bambu kesicisi yaşardı. Bir gün ormanda çalışırken, kökünden gizemli bir şekilde ışık yayan bir bambu kamışı bulur. Merakla kestiğinde, içinde başparmağı büyüklüğünde, minicik ve güzel bir kız çocuğu bulur. Yaşlı adam, kızı evine götürür ve karısıyla birlikte kendi çocukları gibi büyütmeye karar verirler....
Birbirimize kolaylıkla ulaşabildiğimiz, birbirimizin yaşadığı şiddeti görünür kıldığımız ve bu şiddete ortak bir tepki geliştirebildiğimiz sosyal medya mecralarında son zamanlarda dikkatimi oldukça çeken bir durum söz konusu. Sosyal mecralarda kadın mücadelesinin ruhuna aykırı bir durum gelişiyor, kadın dayanışması koşullanıyor. Feminist hareketin tarihsel birikimiyle kazanılmış dayanışma kültürünün, dijital çağda...
Ödüllü Yazar ve Şair Betül Fırat’ın 18 eseri okurlarıyla buluşmuştu. Şimdi de “Pinhani Öyküler” ile öykü kitabı, “Ruhun Ezgisi” ile de şiirleri ve şarkıları okur ile buluşuyor. Eser sayısını 20’ye çıkaran yazardan yeni eserlerin de geleceği müjdesi alındı. Senaryolara konu olacak nitelikte öyküleri ile okurlarını bekliyor. Şarkıları da tüm müzik...