Yakamıza yapışmış tüm yokluklar
Yokluğuna iliklenmiş kapalı yakalar
Hayat yaşamında günah da zamlar
Her muhasebede ağırdır imtihanlar.
Dost bıraktı hücremde kimliksiz gibi
Sussan gönül kimsesiz, hücrem kilitli,
Hücreden ne mümkün çıkmak dışarı,
Esareti elde kaldı, ayak paslı prangalı.
Dışarıda üç ağaçlı kurulmuş darağacı
Sayfalar hüküm asıyor elin elleri kanlı,
Bilinmez şekiller çiziyor beynimi el eli.
Hece, hece kalp titrer yüreğim sancılı,
Hücrenin avlusunda dönerim semazen
Kısa yaşamamın sonucu, beni şaşırtan,
Bir nefeslik yaşamda ödünçle uyanan.
İşkenceyle geçirdiğim, korkunç zaman.
Dar vakitte insafsız el eline sığınmışken,
Ki kalbim sıcak burada ayaklar üşürken.
Ertelenirken özgürlüğüm, neydi hatam?
Beslen gözyaşı gecesi damlası kocaman.
Hayalim yaşamaktı su gibi de bedavası,
Gerçeği yitirildi benimki girdabın hepsi.
Ben vazgeçmedim kırıldı diye su testisi
Alışmıştım kırıktan içmeye, kırıktı hepsi.
Ki herkeste olmuş ikiyüzlü, öyle ya ikisi,
Dünya bile ikiyüzlü, gündüzü ile gecesi
Birisi yerde idi yüzü, diğeri de gökyüzü,
Yine de boynumda ip küsmüş göğe dualı.
İbrahim AYĞIRCI…