Hepsi onun olsun hepsini alsın Akraba dediğin uzak olmalı Onun iyiliği kendine kalsın Yem atıyor sana tuzak olmalı *** Düşünemez hayal bile kuramaz Fikir üretemez kafa yoramaz Herşeye de karışmadan duramaz Her işin içine tezek olmalı *** Bak ister böğürsün ister anırsın Akraba olduğu için tanırsın Dışına bir baksan adam...
Taksici, Yüzüncü Yıl Caddesindeki adrese geldiğinde, arkada oturan İpek Ekin, kolçantasının içinde tuttuğu şırıngayı henüz yarısına kadar doldurabilmişti. Bir kadının,çantasında aradığı şeyi ancak iki saatte bulduğunu iyi bilen şoför homurdanarak bekliyordu.En azından öyle görünüyordu. Çünkü aklı daha çok dışarıdaki sağanaktaydı. Sonunda ücretiödeyen İpek, iner inmez trençkotunu kızıl saçlarının tepesine kadar...
Aşktan öteydi dostluğumuz. Kimi geceler sadece sesini duymak için arardım. Onu kıskanmakla onu koruduğumu sanıyordum. Sanki ona her şey yasaktı. Ne zaman onunla bir yere gitsem, kimsenin onunla ilgilenmesini istemiyordum. Yıllardır tanıdığı arkadaşlarıyla bile konuşmasına tahammül edemez olmuştum. Oysa hata yapıyordum ve bunu bilemiyordum. Böyle davranmakla yanıldım çünkü ben...
kadın kutsal diyoruz, şiddetle vuruyoruz, evlat bizim diyoruz, sokağa atıyoruz. bu ne şiddet, bu ne öfke… yok mu sabır, yok mu sine… ne oldu bize, ne hale geldik, olduk cani, olduk gaddar. sığınacak limanı olanlara set olduk, ölüp yok olana kadar. kadına gül verelim, evladımızı sevelim, aile olmak istiyorsak, saygı...