Gırnata Üniversitesi’nin kapısında şöyle yazar:
Dünya dört temel üzerine yükselir:
– Faziletli kişilerin ilmi.
– Büyüklerin adaleti.
– Salihlerin duası.
– – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – –
Yukarıda sayılan bu dört temel ilke,
Erdem dediğimiz yapının da,
Dört ana temel ilkesi,
Farabi ve İnb-i Sina bu ilkeleri,
Şöyle sıralıyorlar: Hikmet, İffet, şecaat ve adalet.
Bunların da onlarca alt başlıkları var…
Hatta Farabi’de bu dört temel erdem,
Ebedi saadetin de sebepleri…
Her iki akıl dehası bu Türk feylesoflar,
Bu erdemlerin insanda nasıl tesis edileceğini de,
Eserlerinde izah etmişler…
Bunlar gayretle inşa edilen erdemler…
Ebedi saadetin anahtarları…
Şundan yüzde yüz emin olun ki,
Batılı düşünürlerin de mutabık oldukları,
İlkeler bunlar çünkü, aklın yolu bir…
Ama biz, enyukarıda yazdığımıza dönelim…
Ve Ziya Paşanın yazdığı eseri okuyalım…
Endülüs Tarihi.
Bilindiği gibi Endülüs sadece bir devlet tarihi değil,
Bir medeniyet tarihi Çünkü her anı ilim dolu…
Devlet olarak da medeniyet olarak da,
Endülüs tarihini okumak lazım…
Başka yayınevi ve yazarlardan da okuyabiliriz…
Batı düşünce dünyasının peşinden koşturduğu,
Birçok fikir akımı bu medeniyet döneminde doğmuştur…
Meşela İbn-i Rüşt’ü bilmezsek,
Batı’nın bile bu dehadan öğrendiği Aristo’yu çözümleyemeyiz ve tabii ki,
Spinoza’yı anlayamayız…
İbn-i Tufeyl’in; İbn-i Sina romanına yazdığı “Hay Bin Yakzan” şerhini okumazsak,
Daniel Defoe’nin; Robinson Crusoe eserini okuyamayız…
Örnekler çok ama, yazı uzamasın diye yazmayacağız…
Bu Üniversitenin kuruluşu
Her ne kadar 1526 yılı gözüküyorsa da,
Bu üniversiteyi Endülüs İslam Medeniyeti kurmuştur…
Bu Endülüs Medeniyeti öyle bir medeniyet ki,
Devletli halini dışarıda bıraksak bile,
Devletsiz 400 küsur yıl ayakta kalmıştır.
Nietzsche bile övmekten kendini alamamıştır!
– – – – – – – – – – – – – – – – –
Bir de önemli iki not düşelim:
Birincisi; Eseri daha önce de tanıtmıştım!
İkincisi; Endülüs devleti ve medeniyetini sakın ha Emeviler ile karıştırmayın. Emeviler, İslam’ın bırakın yerinde saymasını, geriye de gitmesine sebep bir şahsiyetsiz bedevi topluluğudur. Lakin ne yazık ki, bu bedevi zalim topluluk İslam’ın başına olmayacak yaralar açmıştır. Öyle yaralar ki, hala kapanması müşküldür!
Okuyalım kardeşim!
Bilmeden fikir sahibi olma cehaletini bırakalım artık!
Allah bol okumalı, bereketli ve sağlıklı ömürler versin!
Bülent DEMİREL