Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Hafif Yağmurlu
11°C
İstanbul
11°C
Hafif Yağmurlu
Çarşamba Hafif Yağmurlu
12°C
Perşembe Çok Bulutlu
14°C
Cuma Az Bulutlu
14°C
Cumartesi Az Bulutlu
16°C

Sona İnak

1991 yılında Ağrı'nın Doğubeyazıt ilçesinde doğan Sona İNAK, uzaktan eğitimle girişimcilik dersleri aldı. Kişisel gelişimine önem veren Sona İNAK, bir çok alanda eğitimler alarak birçok sertifika ve katılım belgesinin sahibi oldu. 2017'de kendi markası olan Maralmodda'yı kurdu. Aynı zamanda atık kumaşların geri dönüşüm ve ileri dönüşüm ile yeniden kullanılması hedefi ile hayata geçirdiği "Atık Kumaşlar Hayat Bulsun" sosyal sorumluluk projesinin kurucusudur. Şu anda serbest çalışmaktadır. Ünlülerin kostüm tasarımcılığını yapan Sona İNAK açık öğretim okuyarak eğitimine devam etmektedir. On parmağında on marifet olan İNAK aynı zamanda köşe yazarlığı yapmaktadır. Evli ve iki çocuk annesidir.

    ÇUVALDAN ELBİSENİN HİKAYESİ

    A+
    A-

    Çuvaldan elbise… Her elbisenin altında yatan bir hikaye olduğuna inanırım, fakat çuvaldan yapılmış bir elbisenin fikri beni özellikle heyecanlandırdı. Araştırmalarım sırasında, 1930’lu yıllarda yaklaşık 3.5milyon kişinin zorunluluktan çuvaldan elbise giydiğini öğrendim. Günümüzde istediğimiz her şeyi rahatça giyebiliyoruz, peki ya o zamanlar? Kavurucu sıcaklarda bir çuvaldan elbise giymek zorunda kalmanın nasıl bir his olduğunu düşündüm. Bu düşünce beni derin bir duygu seline kapladı.

    Çuvaldan elbise, ilk bakışta kaba ve basit bir görüntü sergileyebilir. Ancak, bu sadeliğin ardında saklı bir özgünlük yatar. Her dikiş, o dönemin zorluklarını ve emeğin değerini anlatır. Ruhun ve emeğin birleştiği bu noktada, bir sanat eseri ortaya çıkar. Çuvaldan bir elbise tasarlama fikri, zihnimde 3 ay boyunca şekillendi. Ardından, hayallerimi sanata dönüştürmeye başladım. O dönemde yaşasaydım, bir sanatçı benden gösterişli, kimsenin giymediği bir kıyafet istediğinde ne yapardım diye düşündüm. İmkanlarım sınırlı, pahalı kumaşlar alacak gücüm yok, ama o işi çok istiyorum.

    Oysa ki gerçek gösterişin ve parıltının kumaşlarda değil, insanın içindeki özgüvende saklı olduğuna inanıyorum. Düşünün, herkes kırmızı halıda zengin işlemeli, gösterişli kıyafetlerle yürürken siz, sade bir çuval elbiseyle, tıpkı masallardan çıkmış gibi halının üzerinde yürüyorsunuz. Ve herkes, bu sadeliğe hayranlıkla bakıyor. Çünkü asıl parıltı elbisenizde değil, sizde gizli.

    Belki de gerçek moda, özgünlüğün ve sadeliğin derinliğinde yatar. Ve çuvaldan elbise, bu sadeliği en güzel şekilde temsil eder.

    Sona İnak

    Yazarın Diğer Yazıları
    Yorumlar

    Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.