Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
18°C
Cumartesi Az Bulutlu
9°C
Pazar Az Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
11°C

ÇOCUKLUĞUM DÜŞER AKLIMA

ÇOCUKLUĞUM DÜŞER AKLIMA
15 Ağustos 2024 15:17
23
A+
A-

Yattığım yastık başucumda taşım

Kesilirse bir gün kaşık attığım aşım

Gideli değil yanımda sağolsun başım

Hani çocukluğum, şimdi nerde yaşım ?

Beyaz kelebekler pervane olmuş, ak ışığa

Elim titrek,,varmıyor benim olmayan kaşığa

Kaşığım kırılsın, kem bakarsam hak aşığa

Çocukluğum küsmüş baş konduğum yastığa

Nenemin kırk yamalı hırkası vardı ya hatırımda

Dedemin bastonu kırık, bir ayak yürür yanımda

Okul yolları çamur, küçüğüm ben,kaç yaşım da?

Hani çocukluğum, akıl mı kaldı ya,akil başımda

….

Hepsini unutmak istiyorum şimdi, hey hat !

Çocukluğumu yaşayamadan geçti şu hayat

Sana taze görünen her şey, bana göre bayat

Dizlerimin çözülmüş bağı, yok derman,takat

Kulağımda çocukluğumdan kalma bir feryat

….

Benden önce yıkılsın istemem, şu koca hane

Dileğimdir Hak’tan, dileğim tek bu , yegâne

Bak, ecel kapımı çalar durur, açayım mı Anne ?

Kilit vursam ardına, gelir yine,bulur bi bahane

Delik ceplerimde olmadı bayram harçlığım

İki kaşığım varsa, kırıldı el ilinde bir kaşığım

Gecem kara, günüm kara, söndü her ışığım

Elimdekine ne , ben kırılan kaşığa bile aşığım

…..

Solmasın diye sulandı çiçekler, abdest suyuna

Dört kardeş uyurduk, hasır üstü koyun,koyuna

Yün yoganın pireleri cirit atardı, boylu boyuna

Ne kaldı hatırda ,şimdi herkes gitti kendi yoluna

….

Sayfalar dolusu yazılmış bu yaşanan anılar

Maziye dönüş yokken, kim bilir, kim hatırlar

Yorgun düşmüş can ,takatsiz bir yaşlı ihtiyar

İki nefes soluklandığı yerde fragmanı başlar

Maziye değil özlem, kayıp geçmişimi anıyorum

Eskilerdeki güzelliği, güzel insanlarını arıyorum

Bir sohbette,pür dikkat nasihatte kayboluyorum

Nasihatsiz tende can ile şimdi ne işe yarıyorum

…..

Su ile sönmüyor gönül yangınım, vuslat gerek

Dolanıyorum dört bir yanı, dost, dost diyerek

Kapına gelse şu garip bencileyin, hak bilerek

Görsen, bilsen hâli, ne akıl kalmış, ne de bellek

Dolanıyorum kapı, kapı, vefalı dost dost diyerek

….

Bak ! Geçti gitti gençlik çağım,

Saçım ağarmış, şimdi kel başım,

Hazır, kefenim ile mezar taşım

Yanı başımda , benim arkadaşım…

Yakup SİLAY

ETİKETLER: , , , ,
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.