BEN BİR YALAN UYDURDUM
KEMAL YILMAZ
184 SAYFA
Bu kadar basit yalanlara nasıl oluyor da inanıyorlar diye düşünürdü hep. Ama ülke yıllardır yalan üzerine inşa edilen haberleri okuyup dinliyordu.
Hikayemiz KUMANYA isimli bir ülkenin başkenti YERSEN’de geçiyor. Bir gazete ekinde yayınlanan yalan haber ile başlıyor herşey. Bu haberi yapan gazeteci büyük hayallerle mezun olmuş okulundan aslında. Doğru haberler yapmak, halkı aydınlatmak en büyük hedefi iken hayat onu bambaşka bir yöne savurup basit bir köşe yazarı haline getirmiş. Üstelik bu haberleri kendi uyduruyor idealist gazetecimiz.
Ülke gündemine bomba gibi düşen habere gelecek olursak, uzak bir galakside yaşanacak kozmik bir olay yalanı. İsimleri yine gazetecimiz tarafından uydurulmuş 6 gezegen altıncı ayın altısında aynı hizaya gelecek ve o tarihte doğan çocuklar çok çok zengin olacaklar.
(Yersen
)
İktidar kanadından bir baş danışmanın bu haberle gündemi oyalama planları ile devam eden ve sonrasında yaşanan müthiş kaos.
Sayın Kemal Yılmaz kaleminden okuduğum üçüncü kitap ve yine çok severek okudum. Diğer iki kitabında ülkemizin acı geçmişine uzanmış,12 Eylül (Fidanların Büyütülmediği Mevsim) ve 6-7 Eylül (İstanbul’lu Elefteria) olaylarının anlattığı, oldukça duygu yüklü hikayeler okumuştum. Bu kitabı tamamen farklı bir tarz ama yine çok akıcı, yine çok etkili. Kendinizi bir yandan Aziz Nesin okuyor gibi hissediyorken, bir yandan da distopik bir dünyada buluyorsunuz1984 kitabında olduğu gibi. Kahramanlarımızın isimleri de yok kitapta. Bir kara mizah, hiciv, yergi, eleştiri adına ne derseniz bilmiyorum ama okuyunca bana hak vereceğinize eminim. Oldukça sağlam bir kurgu ve çokça düşündürücü. Yalanlar ve algılarla yöneltilen bir ülke ve bu yalanlara inanan milyonlar. Çok akıcı bir anlatım ve merakla okunan satırlar. Mutlaka okuyun derim, kesinlikle TAVSİYEMDİR!…
Misafir gündelik elbiseyle ağırlanmaz. (Kumanya ülkesi atasözü)
Kumanya yüzyıllardır doğru söyleyene değil , güçlü olana inanma geleneğini sürdüren bir ülkeydi.
Onlara bağlı seçmen, kendilerine bir yalan söylendiği ortaya çıksa bile önce inanmaz ve inkar eder, sonra da
“Eğer yalan söylenmişse bunun mutlaka büyük ve önemli bir nedeni vardır. Ona da bizim aklımız ermez” derdi.
Liderlerini seviyorlardı. Hiç yurtdışına çıkmasalar bile diğer ülkelerin onları kıskandığına yürekten inanıyorlardı.
Kumanyalıların büyük bölümü güzel bir yalan bulduklarında çabuk inanan, sonuna kadar da inanmaktan vazgeçmeyen insanlardı. Bazı yalanlar onlara yakın gelebiliyordu, bazıları kendi dünya görüşlerine yakın olduğundan herkesle beraber inanırlardı. Yalan ortaya çıktığındaysa kendilerinin de kandırılmış olacağı gerçeği ile yüzleşmemek için yalanın yalan olmadığını savunmaya başlarlar, bu yolda akla gelmedik teoriler geliştirirlerdi.
LÜTFEN KİTAP OKUYALIM!!!
Arzu ORTAÖREN