Geçen günkü yazımda bir edebiyatçının konferansından bahsetmek istedim. Ama hazretin konuşması daha bitmeden zaten salonu terk etmiştim. Edebiyatçı oldukça kötü bir yazar idi. Ve edebiyatı da kötü bir edebiyat idi. Konuştuğu edep güllük gülistanlık değil, kah iç karartacak kadar utandırıcı,...
Hayatımız değişti. Değişen hayatımız gösterişin istilası altında. Bu haramzade merak bir harami sessizliğiyle hayatımıza girdi. Tek hakikat ona hepimiz alıştık. Ve alıştığımız meraka nezleye yakalanır gibi kapıldık. Kapıldığımız gösteriş merakı karşımızdakinin iffet ve haysiyetini kırmak oldu. Karşımızdakini incitmek için günün...
Bir sokağın iki yanına sıralanmış taş duvarlı, avlulu köy evlerinden oluşan köyümüzde iki tane cami vardı. Ömer Hoca Dayı’nın bakkal dükkânı iki caminin arasında, aşağı camiye biraz daha yakındı. Özellikle cuma günleri camilerden çıkanlar haftalık alış verişlerini yapmak üzere Ömer...
KENAN DÖNER 205 SAYFA Oduncu Ahmet, eşi ve çocukları kıt kanaat geçinen, kendi hallerinde, huzurlu bir ailedir. Ahmet’in ormana odun kesmeye gittiği bir gün tanık olduğu olay, hayatlarını kökünden değiştirecek, kötülüğün sınırı olmadığını büyük acılarla anlamalarına neden olacaktır. Köyün ileri...
KERİM ÖZBEKLER GAZETECİ-YAZAR-ŞAİR ŞEHİT SAVCI MURAT UZUN’A MEKTUP YARIŞMASINI KAZANAN BİRİNCİYE TAM, İKİNCİYE YARIM. ÜÇÜNCÜYE ÇEYREK ALTIN,, 1 KİŞİYE MANSİYON ÖDÜLÜ OLARAK GRAM ALTIN TAKDİM EDİLECEK.(SON BAŞVURU TARİHİ.06 EKİM 2023 Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı ve PTT Çalışanları Dayanışma Derneği yöneticileri, ”’Şehit Savcı...
KERİM ÖZBEKLER GAZETECİ-YAZAR-ŞAİR AYDIN EFELER BELEDİYESİ 1.KİTAP FUARINA AYDIN YAZARLAR VE ŞAİRLER DERNEĞİ 20 YAZAR VE ŞAİRLE İŞTİRAK EDECEK29 Eylül-08 Ekim 2023 tarihlerinde ”Pınarbaşı Mesire Alanı Efeler-Aydın” adresinde yapılacak olan ”Aydın Efeler Belediyesi 1.Kitap Fuarı”na Aydın Yazarlar ve Şairler Derneği...
Bir zamanlar bu ülkede edebiyat vardı. Edebiyat demek aydınlanmak demekti. Aydınlanan milletler, ancak kendi coşkulu edebiyatlarıyla yükselirlerdi. Coşkulu edebiyatımız elimizden alındı. Artık ülkemizde heyecan veren coşkulu yazılar yazılmıyor. Çünkü aydın geçinenler edeple edebiyatı terk ederek sadece zenginliğe koşuyor. Para kazanma...
ANKARA, MON AMOUR! ŞÜKRAN YİĞİT 167 SAYFA İnsan nasıl bazı kitapları çok severek okusa da, bir süre sonra neler olduğunu unutur ve o kitaptan sadece bir duygu kalırsa geriye, o günden de bana sadece bir duygu kaldı. İçinde Ankara olan...
Güneş ufuktaydı. İkisi biraz dalgalardan uzak bir yere doğru yürüdüler. Kumlara bağdaş kurup oturdular. Sustular. Yanı başlarına yaklaşan bir köpeği sevdiler. Güneşin batışını izlediler, sağdan soldan geçen insanlara aldırmaksızın. Güneş batınca insan niye susar? Müzik sesi gelmeye başladı. Önce gitarın...
Ben yazar olmak istedim. Yazar olarak edebiyatın bütün mevsimlerini yazdıklarıma koymak istedim. Bu öyle kolay olmadı. Edebiyatı öğrenmek ve öğrendiğimi yazılarımın arasına sokabilmek için bütün yazarları seferber etmiştim. Büyük yazarlar da yeni aklım ve yeni gözlerim oluşmuştu. Aklın akılla sefer...
Her milletin kendine göre bir tarihi vardır. Ama uşaklığını meslek edinenlerin tarihi yoktur. Çünkü tarih onları yaşamamış saymaktadır. Bizde her türlü üretim tarihi sona erdi. Bilinen o ki bizde üretimin sona ermesiyle gök sağır, toprak düşman ve biz de zavallı...
Bir kitap kulübünde, yönetici bir arkadaşın etkinlik olarak açtığı payda, benim ve eminim çok kişinin üzerine hassaslandığı bir konu irdeleniyordu. Tabii olarak benim çok fazla önem verdiğim bir kavram olması dolayısı ile yorum yazdım. Ancak mensubu olduğum grupların da irdeleyebilecekleri...
SUAT DERVİŞ 274 SAYFA Bütün bu ıstıraba tahammül veren şey, yaşama yükünü hafifletecek şey… Sevgi değil mi? Uğrunda azap çekilen şeyi sevmek, onun, uğrunda ıstırap çekilmeye değer olduğuna inanmak, hayatı sevmenin ta kendisi. Bir kenar mahalle kızı, önce öksüz ardından...
Yetmişine merdiven dayamış yaşlı büyükanne meşe palamudunun gölgesine bir kilim sermiş buğday eliyordu. Kalburun üstünde toplanan buğday kavuzlarını parmaklarının ucuyla alıp dışarı atıyor, kalburun altına geçen cılız kavruk buğday tanelerini de tavukların yemlerine karıştırmak üzere bir kenara ayırıyordu. Hareketlerine bakılırsa...
Saygıdeğer dost elektronik mailini aldım. Daha açıkçası mail olarak gönderdiğin uzun mektubunu aldım. Mektubunda yazılar kolay okunuyordu. Yazının satırları birbirine karışmıyordu. Satırlar birbirine yalpa vursa da sıraları birbirini tutuyordu. Ve şükrediyorum ki, senden mektup gibi bir e-mail aldım. Biliyorsun yalnızlık...