Paris’in dar sokaklarında açlığın çığlığı yükselirken, bir halk kendi zincirlerini kırmaya yemin etmişti. Bastille’in taşları yıkılmaya başladığında, yüzyıllardır sessizce büyüyen öfke, yoksulluk ve umutsuzluk da paramparça oluyordu. İşte o günkü gürültü, yıllar sonra Balzac’ın satır aralarından yeniden duyuldu. Balzac, “İnsanlık Komedyası”yla insanlığın hiç değişmeyen çelişkilerini yazdı. Goriot Baba’nın gözyaşlarında bir...