Şair Mustafa SÖĞÜT Röportajı

Öncelikle hoş geldiniz diyor ve söyleşimizin başlangıcında bir iki cümleyle sizi tanımak istiyoruz.

Mustafa SÖĞÜT kimdir?

23 Ağustos 1988 yılında İzmit’te dünyaya geldim. Aslen Gümüşhaneliyim. İlkokulu Derince Bekir Sıtkı Özer İlköğretim okulunda, babamın Almanya’nın Nurnberg Şehrinin Roth Kasabasında görevli olması münasebetiyle ortaokulu Almanya’da tamamladım. Babamın görevinin bitmesi üzerine 2005 yılında Türkiye’ye dönüş yaptık. Liseyi Derince Hürriyet Lisesinde tamamlamış olup, üniversiteyi Eskişehir Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Sosyal Bilimler Bölümünde tamamladım. Eğitim hayatını tamamladıktan sonra askerlik görevimi yapmak üzere acemi birliğim Manisa Merkez Doğu Kışlaya, ardından usta birliğim için Tekirdağ Malkara 95. Zırhlı Tugaya giderek askerliğimi tamamladım.

Şiir yazmaya lise yıllarında başlamış olup, askere gitmeden önce kısa bir süre program yapmış olduğum yerel bir radyo kanalında şiir yorumculuğuna başladım. Askerden geldikten sonra Bağımsız Yazarlar ve Şairler derneğine üye olup katıldım. Şehirdeki kültürel faaliyetlerde yer aldım. 2014 yılında evlendim, bu evlilikten bir oğlum ve bir kızım dünyaya gelmiştir. Yedi yılın sonunda evliliğimiz bitti.  Çocuklarımla ve ailemle birlikte hayat sürdürmekteyim.

 Şu anda Bağımsız Yazarlar ve Şairler derneğinin yönetiminde yer almakta olup, şiir yazmaya ve şiir yorumculuğu yapmaya devam ediyorum. 

Hayatımın bir kısmını da sanata ayırdım. Tiyatro, Dizi, Sinema ve Reklam Oyunculuğu yaparak, birçok yapımda yer aldım. Yapımcılığını yapıp başrolünde oynadığım Çarpışma adlı kısa film çekerek İzmit Belediyesi altın pişmaniye kısa film yarışmasına girerek jüri özel ödülü aldım. Şu anda Ayko Sanat Okuluyla Kıymetli Aykut Çetinkaya Hocamın öncülüğünde tiyatro çalışmaları yapmakta olup, bir tane de Gözlerim isimli şiir klibim var olup tüm dijital platformlarda yayındadır.

Bayşad Yayınevinden yeni çıkarmış olduğum “Ben Gönlümün Tercümanıyım” isimli 80 sayfalık bir şiir kitabım bulunmaktadır.

Şiir yazmaya nasıl başladığınızdan ve ne kadar zamandır yazdığınızdan bahseder misiniz biraz?

Şiir yazmaya lise yıllarımda başladım. On dokuz senedir kendimce şiirler yazmaktayım. Lakin daha çok ve sık yazmaya son üç senedir başladım. Duygularımızı, düşüncelerimizi şiir yoluyla aktarmaya çalışıyorum, bunu da çok seviyorum. Başta Kıymetli Bağımsız Yazarlar ve Şairler Derneği Başkanı Dilek Dila Mert olmak üzere, büyüklerimin desteğiyle, tavsiyeleriyle bugünlere geldik. Şiir yazmanın yanı sıra, şiirlere de ses olmaya, şiirleri seslendirmeye gayret ediyorum. Şiir yazmak, şiir yorumlamak benim baştan aşağıya hayatım oldu. Şiirle, sanatla resmen nefes alıyorum.

Şiir alanında ilk eseriniz nedir ve ilk yayınlanan eseriniz hangisidir?

Daha önce sosyal medyamda, birçok internet sitemizde, gazetelerde şiirlerimizi yayınlarken, artık kitabın ne zaman geliyor diye sorular üzerine “Ben Gönlümün Tercümanıyım” isimli şiir kitabımızı hazırladık. Kısa sürede Bayşad yayınevinden yayınlanarak, hayatımda ki ilk eserimiz olacak nasipse.

Ailenizde sizden başka sanatın herhangi bir alanıyla ilgilenen var mı?

Hayır ailemde sanatsal anlamda bir çalışma yapan yoktur. Sanata olan sevgimi, uygulamaya koyan ailemde ilk ben oldum. Olumsuz tepkilere rağmen tiyatro, şiir gibi sanat yolunda ilerlemeye devam ettim ve her zaman da edeceğim.

Sizin için en önemli olan eseriniz hangisidir?

Benim için her eserim çok önemlidir. Lakin en önemli olarak “Sevdamızsın Türkiye’m” isimli şiirimin benim için çok daha önemli yeri vardır.

Bir şair sanatını icra ederken en çok neye dikkat etmeli?

Bir şair her zaman öncelikle mütevazi olmalı. Kibir, haset gibi hastalıklardan uzak durmalı. İnsanları, doğayı, çevreyi sevmeli. Toplumun yararına, faydasına çalışmalar yapmalı. Toplumu bilinçlendirmek için gayret etmelidir. Güzel ahlaklı biri olarak ahlakını etrafına sirayet ettirmelidir. Bir şiir ruhlu insan olduğunu, etrafına hissettirmelidir. Bulunduğu toplumun değerlerine düşman olmamalı, düşmanca tavırlar sergilememelidir.

Kitaplarla aranız nasıldır? En son hangi kitabı okudunuz? En çok tavsiye edeceğiniz kitap hangisi olurdu?

Kitaplarla aram çok iyidir. Kitap okumayı, kitapların arasında gezmeyi dolaşmayı çok severim. İnsanın en iyi dostu kitap olduğunu belirtmek isterim. Okumanın güzelliğini anlayabilen insan, okumaktan asla kopamaz. Ara ara kitapçılardan gücüm yettiğince bol bol kitap almaya çalışırım. En son okuduğum kitap kıymetli büyüğüm şair yazar Hafız Osman Saraç’ın Keşişen Yollar isimli roman kitabıdır. Ben şahsen şu kitabı tavsiye ederim demek yerine, her kese tavsiyem kendinizi kitapların arasına bırakın. Mümkün olduğunca kütüphanenizi kitaplarla doldurun. Doldurmakla kalmayın okuyun. Okunmadıktan sonra kütüphanede duran bir kitabın faydası olmaz zira. Size fayda sağlayacak, geliştirecek bütün kitapları tavsiye ederim.

Sizi etkileyen şair, yazar veya sanatçılar kimlerdir?

Benim için şiire, sanata katkı sağlayan her şair, yazar ve sanatçı kıymetlidir. Her birini görüşü ne olursa olsun sever sayarım. Ama benim için en önde gelen şairler Mehmet Akif Ersoy, Arif Nihat Asya, Necip Fazıl Kısakürek, Yasin Hatipoğlu, Abdurrahim Karakoç ve yedi güzel adamdır. Sanatçı olarak da Kemal Sunal, Cüneyt Arkın, Müslüm Gürses’tir. Sanata  ve topluma kattıkları değerler, eserler için tüm şair, yazar ve sanatçılarımıza şahsen teşekkür ederim.

İyi şiir yazmak için bir formül var mıdır? Yazmak isteyenlere önerileriniz nelerdir?

Ben şiirlerimi serbest olarak yazmak olan birisi olarak, duygularımı düşüncelerimi belli kalıplara sığdırmak istemeyen birisiyim. Bundan dolayı da iyi bir şiir yazmak, iyi hissetmekten geçer. İnsan iyi hissederse, duyguları o derece artar, o duygularda şiire dönüşür. Şiir yazmak isteyenlere tavsiyem kendilerini kasmasınlar şiir kalıplarına uyacağım diye. Serbest bir şekilde, duygularını kalemlerine yansıtsınlar. Kalıplardan dışarı çıksınlar. Tabi şiir kalıplarıyla yazan şairlerimize de saygımız sonsuzdur. Ama benim tavsiyem her zaman serbest yazımı önermek olacaktır. Kimsenin eleştirmesine de bakmasınlar. Zira sanatta, şiirde doğru yoktur. Nasıl hissediyorsan, sanatını nasıl icra ediyorsan doğru odur.

Gençlerimizi edebiyata ve sanata kazandırmak için neler yapılabilir?

Gençlerimiz bugün büyük bir buhran içerisinde çırpınıp durmaktadır. Bu buhrandan çıkmanın yollarından biri de gençlerimizin sanata yönlenmesidir. Sanatla meşgul olmasıdır. Bunun için başta edebiyat camiamız, sivil toplum kuruluşları, devletimizin yöneticileri gençlerimi edebiyatla buluşturmalı. Onları bu alana yönlendirebilecek çalışmalar ortaya çıkarmalıdır. Her edebiyat üzerine çalışmalar yapan dernekler, çalışmalarına gençleri de dahil etmelidirler. Her çalışmaya, programa mutlaka gençleri de davet etmelidir. Gençlerin olmadığı bir program, başarılı bir program değildir bence. Zira gelecek nesile bir şeyler aktaramadıktan sonra, günlerce program yapmanın bir anlamı yoktur.

Sizi okumak isteyen, takip etmek isteyen dostlarımız nerelerden ulaşabilirler?

Beni takip etmek isteyenler sosyal medya adreslerimden takip ederek ulaşabilirler. Facebook: Mustafa Söğüt, İnstagram: mustafasogut2021, Tiktok: yazar.sair.mustafasogut ve Youtube Kanalım Olan Söğüt Tv den takip edilebilir ve bana ulaşmak isteyen ulaşabilir her zaman.

Şu ana kadar sohbetimizi okuyan ve bizlere eşlik eden dostlara son olarak ne söylemek istersiniz?

Son olarak ülkemin ve dünyanın her köşesindeki, tüm insanlara sevgiler, saygılar ve selamlar ederim. Her insan bir değerdir. Her insan kıymetlidir. Herkes kendisini böyle görmeli. Bir diğerini kendisinden üstün ya da alçak görmemeli. Mütevazi olmalı. Sevgi dolu olmalı. Sorumluluk sahibi olmalı. Etrafına faydalı bir birey olmalı. Hayata sevgiyle bakın. Sevgiyle bakan, güzel görür. Güzel yaşar. Her birinizin sevgiyle, mutlulukla dolu bir dünyada yaşamanızı dilerim. Sevgiyle kalın kıymetli güzel insanlar.