Yaratıcı Drama Lideri Meltem ŞEN FERHAT Röportajı

Öncelikle hoş geldiniz diyor ve söyleşimizin başlangıcında bir iki cümleyle sizi tanımak istiyoruz. Meltem Şen Ferhat Kimdir?  

Merhabalar, hoş bulduk. Toplumsal roller açısından; ilk olarak iki evlat annesiyim, sosyal & tarih öğretmeniyim, yaratıcı drama lideriyim, NKÜ’nde Kadın ve Aile Çalışmaları üzerine yüksek lisans yapan bir öğrenciyim. İçsel olarak ise, bebek adımları ile kendini ve Rabbini öğrenmeye, bilmeye uğraşan bir kulum….

Yazmaya nasıl başladığınızdan ve ne kadar zamandır yazdığınızdan bahseder misiniz biraz?  

Okuyup yazmaya ilk başladığım yıllarda günlük tutma ile başlayan bir yazma serüvenim var. Lakin liseye gelene kadar çok sıradan günlüklerdi bunlar. Ne zamanki lisede yazdıklarımın günlük içeriğinin çok ötesine geçtiğini ve yazmadan duramadığımı fark ettim; o noktada bağımlılık gibi bir şey oldu benim için yazmak… Öyküler yazıp yarışmalara da katılmıştım.

Lisede bir edebiyat öğretmenim, yazdıklarımı siyasi bularak aşağıladığı zaman ise ‘kalemim kırıldı’ ve yıllarca yazamadım.  

Edebiyat alanında ilk eseriniz nedir ve ilk yayınlanan eseriniz hangisidir?   

Yaratıcı Drama ile Samsun’dan İzmir’e

Ailenizde sizden başka sanatın herhangi bir alanıyla ilgilenen var mı?  

Babam ve ablam ressam, kayınpederimin ise iki şiir kitabı mevcut.  

Sizin için en önemli olan eseriniz hangisidir? 

Henüz basılmadı.

Bir yazar sanatını icra ederken en çok neye dikkat etmeli?   

Doğal olabilmeye… Kural ve kaide olmadan, yazılarını herhangi bir çerçeveye sokmadan içtenlikle yazıyor olmalı.  

Kitaplarla aranız nasıldır? En son hangi kitabı okudunuz? En çok tavsiye edeceğiniz kitap hangisi olurdu? 

Yüksek lisansa başladığımdan beri kitap okumaya çok az zamanım oluyor. Tanrılar okulu kitabını kesinlikle herkese tavsiye ediyorum. 

Son okuduğum kitap: İhsan Oktay Anar – Tiamat

Sizi etkileyen şair, yazar veya sanatçılar kimlerdir?  

İskender Pala, Elif Şafak, İhsan Oktay Anar ve Hakan Günday’ın yazı tarzlarını ayrı seviyorum.  

İyi yazmak için bir formül var mıdır? Yazmak isteyenlere önerileriniz nelerdir? 

Böyle bir konu üzerine konuşmak haddim değil.  

Gençlerimizi edebiyata ve sanata kazandırmak için neler yapılabilir?  

Kitap okunması için ödüller veya cezalar vermeyi bırakalım.  

Kitap okuma setlerini okutup, okuduğunu anlama testleri yapılıyor; gerçekten çok ürpertici ve lüzumsuz… 

Gençler, ailesinde ve çevresinde kitap okunduğunu görürse okur zaten… İlla bir programa gerek yok.  

Sizi okumak isteyen, takip etmek isteyen dostlarımız nerelerden ulaşabilirler?

Instagram ve Facebook ta ismimle bulunabilirim. 

Şu ana kadar sohbetimizi okuyan ve bizlere eşlik eden dostlara son olarak ne söylemek istersiniz?

Okuyun… Okumak istemiyorsanız, yazma zamanınız gelmiş olabilir; mutlaka yazın… Yazdıkça çözülür insan.  

Hoşça ve insanca kalalım…