Keçecizade İzzet Molla, 18. ve 19. yüzyılın dîvan şairlerinden…
Divan şiirinin XIX. yüzyıldaki son temsilcilerinden. Asıl adı Mehmet Izzet, aslen Konyalı bir aileye mensup.
Sultan I. Abdülhamid döneminde Rumeli kazaskerliği yapan ve
Keçecizâde lakabıyla anılan Sâlih Efendi’nin oğlu.
– – – – – – – – – – – – – – – – – – – – –
Keçecizade bir beytinde diyor ki:
“Malumdur fısk ile olmaz cihan harab,
Eyler onu müdahene-i aliman harab.
Beytin açıklamasını da yazalım:
Dünya inançsızlık/sefihlik sebebi ile harap olmaz.
Dünyayı esas harap eden, bilgin kılığındaki yalakalardır.
Beyitte geçen kelimelerin de manalarını yazalım:
Fısk: Kötülük, inançsızlık.
Müdahene: Yağcılık, yardakçılık.
Aliman: Alimler.
– – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – –
Damarına dokunmuşlar ki, dökülüvermiş mısralara…
18. ve 19. yüzyıllarda demiş ama, insanlık var olduğundan beri mevcut böyleleri… olmaya da devam ediyor ve olmaya da devam edecek…
– – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – –
“Bilmeyen insanlara cahil demeyelim. Bilmiyor diyelim. Bilmeyen günü gelince öğrenir. Asıl cahil en iyi olanı bildiği halde, bildiği ile amel etmeyendir. Ya da yukarıda şairin dediği türden biridir.”
B.D.
– – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – –
Bir de Laedri imzalı bir beyit paylaşalım:
“Müdahene etmeseydi zalimlere alimler,
Hiç zulmedebilir miydi mazlumlara zalimler!”
“Nasihatler, akledip nemalanmazsak, musibetlerin habercisidir!”
B.D.
– – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – –
Edebiyat ile uğraşanlar bilirler ama, ben bilmeyenler olur düşüncesi ile “Laedri”nin de anlamını yazayım.
Laedri: “bilinmeyen” anlamına gelir. Edebiyatta yazarı belli olmayan edebi eserlerin sonuna yazılır. Bazen yazar ya da şairler edebiyata yeni başladıklarında eserlerinin sonuna Lâedrî yazarlar. Bazen de ustalara saygı gereği tercih ederler!