GEÇMİŞE DAİR

Ankara’yı sorsam sana, iyi bilir misin çocuk?

-Elbette bilirim, amca

bilmez olurmuyum hiç.

-Hem de gözü kapalı.

-Netice de burada yaşıyoruz, herhal

öyle değil mi, ya?

Öyle mi, dersin?

-Elbette öyle amcam.

-İnsan, hiç bilmez olurmu yaşadığı şehri?

Bilir tabi…bilir elbet… bilmeli !

-E…! Nereyi soracaktın, amca?

……..

Adın neydi senin evladım?

-Suavi

Güzel isimmiş.

Anlamını biliyormusun, Suavi nin?

– Suavi… !

– Anlamı da neymiş öyle?

Suavi, yardım eden demek.

Yani, senin şu anda bana yaptığın gibi.

1985 yılının şubat’ındayız

Saat’in yel kovanı, yorgun tükenmiş ve zorlu bir günü, kapı dışar edince fasit bir döngüde sıfırın insafına terk edildi köprü altı sakinlerinin yaşam serüvenleri.

Gök yüzünde dolunay.

Pırıl, pırıl gece.

Yıldızlar akraba ziyaretinde

guruplar halinde üçer, beşer.

Dışarısı, ayaz mı ayaz.

Her yer karla örtülü,

sanırsın çarşaf tiril, tiril bembeyaz.

Nefesim, gecede lokomatif dumanı.

Alnımı kesiyor ayaz.

Ankara’yı iyi bilirim diyorsun ya;

Etlik deki eski garajları merak ediyorum, çocukluk anılarımdan

sadece orası var, aklımda kalan.

Biliyormusun, nerede?

-Bilmez olurmuyum bey amca.

-Etlik yolu üzerinde.

-1011 in yanı başında.

1011 de ne oluyor?

-Askeriye, amcam, askeriye.

Sağır duymaz, uydurur!

Hı…! Anladım

Asgari’ye!

Zor indirmek! Asgariye

Hele de bu zamanda.

Yaşamın şartları ağır.

Fakir, fukara için diyorum.

Hani diyor ya, yeni başbakanımız

Orta direk!

Hadi onlar orta direk olabilmişler.

Üç kuruş da olsa düzenli bir gelire sahipler.

Ne acıdır ki, memlekette bir karış çöp dahi olamayanlar var hala.

Evin iaşesi, çocukların okul masrafı

Kira, elektrik, su vs…vs.

Asgari’ye endeksleyebiliyorsa yaşam standartını vatandaş;

bu bile başarı orta direk için.

Ama nerde …!

Direk kırılmış, orta yerinden.

Bağlamışlar beline kendirden urgan ne kadar ayakta kalırsa kârdan

Ülkeyi yönetiyorum diye kas, kas kasılan ekabirlerin

umurunda mı direğin sağlamlığı, çüruklüğü, kırıklığı.

Köre, sağıra yatmış herkes.

Beni götürür müsün evladım garajlara?

-Hay, hay amca.

Hadi atla, arabaya o halde.

-Biniyoruz, Atmışevler duraktan.

-Gülveren, aktaş, sakalar

-Dönüyoruz dışkapı, etlik yoluna.

-Burası 1011 amca.

-Hah işte burası da etlik garajı.

Sağolasın, Suavi.

Beni buralara kadar getirdin, merakımı gidermiş oldun.

Önemli değil, siz de sağolun efendim.

10 EYLÜL 2022 AKBÜK

Necati AÇIKGÖZ