2021 Aralık ayında yayınlanan Aşktan Kaçtım adlı yaşanmış bir hikaye ile edebiyat dünyasına adım attım.
Ve bildiğim kadarıyla ülkemizde ilk kez aynı hikayeyi konuşmalar / olaylar aynı kalmak üzere duygu ve düşünce bölümlerini ayrı ayrı yazarak bu hikayeyi Aşktan Yandım adıyla da erkek kahramanın gözünden anlattım.
Aşktan Kaçtım hikayeyi kadının duygu ve düşünceleriyle anlatırken Aşktan Yandım da erkeğin duygu ve düşünceleri yer aldı.
Seri Aşktan Bittim adıyla sonlanırken anlatılan hikayenin ruhuna uygun özlem , hasret, ayrılık şiirlerinin yer aldığı Aşktan Yazdım adlı şiir seçkisini yayınladım.
2022 haziran sonunda ise yine yaşanmış bir hikaye olan ”İçimden Geçmeyen Başımdna Geçti” adlı kitabım okurlarla buluştu.
Ben bir anlatıcıyım. Eskinin deyimiyle masalcı. Yaşanmış hayat hikayelerini anlatıyorum kitaplarımda.
Masallarda kişi kadrosu çoğunlukla iyilik-kötülük, adalet-zulüm, alçakgönüllülük-kibir gibi zıt durumları temsil eden varlıklardan oluşur.
Benim kaleme aldığım eserlerde de iyiler var , kötüler var , adaletsizlik var ama bunlar soyut değil yaşanmışlık olarak var.
İsim yok anlattığım yaşanmış hikayelerde. Kim yaşamış , nerde yaşamış önemsiz çünkü. Yazmaya değer olan yaşanan olaylar ve yaşanan duygular benim için.
Masallardaki mekânlar tümüyle hayal gücüyle yaratılır. Bu mekanların en bilineni Kaf Dağıdır. Anlattığım hikayelerde yerel şive olsa da yer ve mekan yok sayın ki hepsi kaf dağının arkasında yaşanmışlar.
Ben olayların nerde yaşandığından öte nasıl yaşandığını aktarmaya çalışıyorum okuyucuya.
Okuyucu kim nerde sorularına cevap bulmayacak ama nasıl yaşamış neler yaşamış bunları okuyacak ”İçimden Geçmeyen Başımdan Geçti” adlı yeni kitapta.
Okudukça da ”olamaz bu kadar , bu kadarı da çok fazla” diyecek.
Hiçbirimizin içinden geçmeyenler kitabın kahramanı kadının başından geçiyor.
Her şeye rağmen dayanıyor , direniyor ve yıkılmadan yaşam mücadelesini sürdürüyor kahramanımız.
Bazen kızarak , bazen duygulanarak okunacağından eminim bu kitabın.
Ama duyulursa okunacak.
Duyurulursa okunacak.
Merkez medyanın , ulusal medyanın tanınmış bilinen çok satan yazarlar kadar ben ve benim gibi yazarlara ekranlarında/sayfalarında yer vermemesi sadece bizler için değil edebiyat adına da bence büyük bir kayıptır.
Yeni yazarların içinde belki de yeni Yaşar Kemal’ler , Sebahattin Ali’ler , Nazım Hikmet’ler çıkabilecekken okunmadığı için yazmaya küsen veya küsecek olan bu edebiyat kalemlerinin susması sadece kendilerine değil edebiyata da kayıp olacaktır.
Saygı ve sevgilerimle
Nurettin Korkmaz / N.Korkmaz