

Betül FIRAT: Öncelikle hoş geldiniz diyor ve söyleşimizin başlangıcında bir iki cümleyle sizi tanımak istiyoruz.
İdris ÖLMEZ: Çok teşekkürler. Hoş bulduk. Yabanın izini süren macera severim.
Betül FIRAT: Fotoğrafçılık serüveniniz nasıl başladı? Yaban hayatı fotoğrafçılığına sizi yönelten şey neydi?
İdris ÖLMEZ: Benim aslında fotoğrafçılık serüvenim çocukluk yıllarımda başladı. Çevremdeki doğal hayatı gözlemler iken sahip olduğum meraklardan kaynaklanıyor. Biriktirdiğim harçlıklarım ile edindiğim amatör fotoğraf makinası ile fotoğraflar çekmeye başladım. O yıllarda büyüklerimden ve avcılardan dinlediğim yaban hayvanlarının davranışları ve av hikâyeleri beni doğa ve yaban hayatı fotoğrafçılığına yöneltti. Doğa ve insan iç içeydi. Bazı türlerin nesilleri yok olmuş, bazıları ise nesli tehlike altında olduğundan bu türlerin gelecek nesillere aktarılması için ‘Fotoğrafı’ amaca giden bir yolda bir araç olarak gördüm. Binlerce hikâye anlatılır, hikâyeler bazen unutulur gider ama fotoğraf kalır.
Betül FIRAT: Hayvan davranışlarını çok yakından biliyorsunuz. İzlemesi ve görüntülemesini en sevdiğiniz hayvan hangisi sizin için?
İdris ÖLMEZ: Eğitimim yaban hayatı olsa da yaban hayvanlarının davranışlarını, arazide uzun zamanlar gözlemleyerek tecrübe ediyorsunuz. Doğada her türün kendine özgü davranış biçimi var. Ayrıca bu davranışlar dönemsel olarak da farklılıklar gösterebilmekte. Bir doğa korumacı ve ‘Yaban Hayatı Fotoğrafçısı’ olarak ayrım yapmak imkânsız. Ancak en çok gözlemlemeyi istediğim türlerin başında tabi ki daha önce görüntülenmemiş ya da nadir gözlemlenen türler var. Anadolu parsı, Karakulak, Akdeniz foku gibi.
Betül FIRAT: Dış mekân çekimleri yaptığınızı göz önünde bulundurursak hava durumu, yer şekilleri gibi dış etkiler nedeniyle çekim yaparken dikkat ettiğiniz temel unsurlar nelerdir?
İdris ÖLMEZ: Arazi planı yaptığımız bölgenin mevsim ve iklim şartlarına uygun, arazide rahat hareket edebildiğimiz; hareket ederken çok fazla gürültü çıkarmayan hafif elbiselerin yanında, arazi renklerine uygun kamuflaj elbise ve ekipmanları seçiyorum. Ne kadar iyi gizlenmiş olursanız yaban dostlarımızı o kadar rahatsız etmeden güzel görüntülerini elde edersiniz. Çekim esnasında sessizlik, en az şekilde hareket etmek gerekiyor. Yaban hayvanlarını ürkütmemek için sigara, parfüm ve diğer kokuları kullanmıyorum.
Betül FIRAT: Sahadayken hangi makineleri kullanıyorsunuz? Bunları tercih etme sebep/sebepleriniz nelerdir
İdris ÖLMEZ: Yaban hayvanlarını görüntü aldığımız için her zaman istediğiniz mesafede yaban hayvanlarına yaklaşamıyorsunuz. Bazen bu yaban hayvanın kendini güvenli mesafeyi koruyarak durması ya da arazinin coğrafi şartlarından kaynaklanabiliyor. Bundan dolayı da arazide hızlı odaklama sistemi ve yüksek seri çekim özelliğine sahip bir fotoğraf makinası ve en az 300 mm olan tele lensler ve ya süper tele objektifleri kullanıyoruz. Bu tele objektifler sayesinde hem yaban hayvanlarını rahatsız etmediğimiz gibi hem de uzaktan görüntülerini alabiliyoruz.
Betül FIRAT: Çekimlerinizi destekleyecek başka hangi ekipmanları kullanıyorsunuz?
İdris ÖLMEZ: Yaban hayatını görüntüleme esnasında birçok ekipmandan yardım alıyoruz. Dürbün, teleskop, tripod, fasulye torbası, Kamuflaj çadır veya gizlenme ağı arazi şartlarına uygun kıyafetler gibi.
Betül FIRAT: Fotoğrafçılıkla ilgili hiç unutmam dediğiniz ilginç bir anınız var mı?
İdris ÖLMEZ: Aslında her arazinin ve her fotoğrafın bir hikâyesi vardır. Beni en çok etkileyen olaylardan biri geçen yıl Şanlıurfa’da ‘Çizgili sırtlan’ bulduğum arazimde yaşadım. Çizgili sırtlanın olduğu bölgede uygun bir noktada yerimi almış beklemeye başlamıştım. Karşımda ki vadiyi bir saatten fazla gözlemledim. Hiçbir hareketlilik yoktu. Havanın da sıcak olduğunu düşünerek biraz daha serinlemesini bekler iken bir an gözüm hemen ön tarafımda bulunan yukarıdan yuvarlanmış büyük kaya parçalarının oluşturduğu birikintilerinin arasında alacalığa takıldı. Hemen kameram ile orayı taradım ve o alacalığın ne olduğunu kestirmeye çalıştım. Kayaların arasında sırt üstü yatmış bir çizgili sırtlandı bu. O an biraz üzüldüm, o hayvanı öyle görünce.. Zehirlenmiş ya da birilerine av olmuş zannettim. Kayaların arasında öylece sırt üstü hareketsizce yatıyordu. Yaklaşık bir iki dakika öylece izledim. Ve bir anda kafasını sallayarak ayaklandı. Döndü bana baktı baktı. Sonra usul usul uzaklaştı gitti. Sadece uyuduğunu tahmin edemezdim o mesafeden.
Betül FIRAT: Fotoğrafçılık alanında ilk eseriniz nedir? Fotoğrafçılığın sizin için anlamı nedir?
İdris ÖLMEZ: İlk karelerim manzara, çiçek ve bitki fotoğraflarıydı. Daha sonra yaban hayatı üzerine yoğunlaştım. Ülkemizde yaşayan büyük memeliler ve gözlemlenen kuşları görüntülemeye başladım.
Fotoğrafçılığın sizin için anlamı;
Yaşam tarzım, keyif aldığım ve kendimi geliştirebileceğim bir hobi benim için. Bazen terapi, gelecek nesillere ülkemizde yaşayan bu güzelliklerin ve değerlerin aktarılması için bir sorumluluk olarak görüyorum.
Betül FIRAT: Genel olarak neler fotoğraflıyorsunuz? Tek bir kare yakalamak için tabi ki çok emek harcıyorsunuzdur. Peki, bu kareyi yakalamak ne kadar sürüyor? Sanatınızı icra ederken yaşadığınız zorluklardan bahseder misiniz?
İdris ÖLMEZ: Yaban hayatı fotoğrafçıları birçok zorlukla karşı karşıya kalır. Her biri özel bir beceri, sabır ve çoğu zaman biraz da şans gerektirir. İşte karşılaştığımız zorlukların bazıları:
Betül FIRAT: Kitaplarla aranız nasıldır? En son hangi kitabı okudunuz? En çok tavsiye edeceğiniz kitap hangisi olurdu?
İdris ÖLMEZ: Fırsat buldukça okumaya çalışırım. En son okuduğum bir ekoloji romanı ‘Son Pars’ Tavsiye edebileceğim kitaplar arasında ‘Doğada Hayatta Kalma, Bushcraft 101: A Field Guide to the Art of Wilderness Survival ‘olabilir.
Betül FIRAT: Sizi etkileyen fotoğraf sanatçısı, şair, yazar veya sanatçılar kimlerdir?
İdris ÖLMEZ: Shannon Wild, Joel Sartore, Bence Mate, Christian Ziegler.
Betül FIRAT: İyi bir fotoğrafçı olmanın için bir formül var mıdır? Fotoğrafçı olmak isteyenlere önerileriniz nelerdir?
İdris ÖLMEZ: Eğitim, emek, sabır ve teknik donanım gereklidir. Birçok kişi fotoğrafçı olarak kariyer yapmayı ister. Fotoğrafçılık mesleği zorlu bir meslek olabilir, ancak kişinin ilgisi ve öğrenmeye açık olma isteği bu zorlukların üstesinden gelmesine yardımcı olabilir
Betül FIRAT: Gençlerimizi fotoğraf sanatına kazandırmak için neler yapılabilir?
İdris ÖLMEZ: Dünyada ve ülkemizde birçok dalda ve konuda fotoğrafçılık yarışmaları oluyor. Ayrıca farklı kurumların veya derneklerin sosyal proje ve etkinliklerine katılabilirler. Yaşadıkları şehirlerde bulunan ‘Fotoğraf Sanatı’ derneklerini ziyaret edip eğitim, kurs, fotoğraf gezilerine katılıp kendilerini geliştirebilirler.
Betül FIRAT: Sizin eserlerinizi görmek isteyen, takip etmek isteyen dostlarımız nerelerden ulaşabilirler?
İdris ÖLMEZ: Tüm platformlarda ‘Yabanin izinde’ sosyal medya hesaplarından takip edebilirler, Ayrıca merak ettikleri başka soru, tavsiye ve tecrübelerimiz için iletişime geçebilirler.
Betül FIRAT: Şu ana kadar sohbetimizi okuyan ve bizlere eşlik eden dostlara son olarak ne söylemek istersiniz?
İdris ÖLMEZ: Öncellikle bana bu imkânı verdiğiniz için size çok teşekkür ediyorum.
Yaban varsa dünya da hayat var diyorum.