

Postmodern sancılarla
uyandı yine şehir
Sevdiğim deniz
Yalnızlığın tek çocuklu kadınını
Delirttiniz klişe kurallarınızla
Ahlak öğretilerinizle
Sevmem zamanın ruhuna aykırı şehirleri
Kafelerde uzun süre oturamam
Kalabalıklarda hınca hınç dolaşamam
Gitmeliyim fırtınalarla
Postmodern hüzünlerden
Postmodern sancılarla uyandı yine şehir
Gittikçe yavaşlıyor konuşmalar
Gittikçe kanayan kanatlar
Yalnızlaşıyor Osiria gülü
Çanak yapraklarının dışına alıyor beni
Yelkenlerle
beni bilinmeyen
denizlere götüren gülüşünü
Hissetmem gerek
Kuşlar ürkek
Cadde iğrilmiş
kesif insan kalabalığı
Ve şüpheler
Histeri
Kentin sarı saatlerinde
Yenik düşüyorum
Postmodern hüzünlere
Aşkın histeri hallerine
Ey yabanıl gözlü sevgilim
Uçurumundan boşluğa bırakacağım kendimi
Yaralarımı
Ece Ayhan Moru bluzlarımı
Rakkaslarla
Tenha göllerin kuğuları aramasınlar beni
Ah önyargılarıyla boynumu kıran savaşçılar
Kentin yalnız kadını delirdi
İhmallerinizle
Dar kurallarınızla
Ahlaksal öğretilerinizle
En gizli sırlarınızla
Uzun susuyor artık
Ve çenemden sarkıyor
Osiria gülü
yalnızlaşıyor şehrin ıssız kadınları
Kapıyı sürgülüyor hala annem üzerimden
Issızlaşayım diye
Ben yaşayan en kirli soluğum
Masum ellerini uzatma
Masumiyetim en büyük zehirimdir
Havalanıyor pervazdan
boyadığım postmodern kuş
Ağlıyor saçlarımdaki Van Gogh sarısı
Nicedir hüzünlerimin kulağı kesik
Ömriye ERDOĞAN KARATAŞ