Bir zamanlar avuçlarımda,
adının sıcaklığı vardı.
Gözlerin,
en sevdiğim şiirin en güzel dizesiydi.
Şimdi yokluğun,
içimde büyüyen bir sızı;
sanki kayıp bir şehrin
son yankısı…
İki ayrı şehirde,
aynı geceye uyanırız.
Sen orada bensiz,
ben burada sensiz yanarız.
Adı ayrılık bunun;
sonu hiç kavuşamamak…
Bile bile aynı aşkta,
ayrı ayrı kanamak.
Masada duran resmin,
gülüşün çoktan solmuş.
Söylenmemiş sözler
boğazımda bir düğüm olmuş.
Başka kollarda avunmak,
başka gözlerde kaybolmak…
Senden geriye kalanı
başkasıyla doldurmak
imkânsızmış.
İki ayrı şehirde,
aynı geceye uyanırız.
Sen orada bensiz,
ben burada sensiz yanarız.
Adı ayrılık bunun;
sonu hiç kavuşamamak…
Bile bile aynı aşkta,
ayrı ayrı kanamak.
Bu nasıl bir kaderdir,
bu nasıl bir oyun?
Yollarımız kesişti de
neden birleşmedi sonu?
Belki de en büyük ceza
bu sonsuz özlem boyu;
Seni sevmekten başka
bir suçum yoktu…
İki ayrı şehirde,
aynı geceye uyanırız.
Sen orada bensiz,
ben burada sensiz yanarız.
Adı ayrılık bunun;
sonu hiç kavuşamamak…
Bile bile aynı aşkta,
ayrı ayrı kanamak.
Ayrı ayrı kanamak…
Kavuşamamak…
Sessizlik…
Ve adın,
dilimin ucunda
bir dua kadar çaresiz…
Oğuzhan ÖCAL
Kalemi Olmayan Yazar