“Pencereme gelmişti. Nedenini bilmiyorum ama gelmişti işte. Belki başı dertteydi. Belki de gidecek başka yeri yoktu…”

Sevgili Bahar , Melek ve Ebru ile güzel bir ortak okuma yaptık. Uzun zamandır okunmayı bekleyen bir kitaptı, sayelerinde okumuş oldum. Teşekkür ederim kızlar. Hatta yol arkadaşlarım yorumlarını paylaştılar, ben biraz geç kaldım

Charlie ve Jasper. Birbirlerinden çok farklı aile yapılarına, sosyal çevrelere ve kişiliklere sahip, ergenliğin başındaki bu iki delikanlının, bir gecede değişen hayatlarının hikayesini okuduk hep birlikte. Hani ailelerin çocuklarını görüştürmediği, uzak tutmaya çalıştığı çocuklar vardır. İşte Jasper onlardan biri. Annesini kaybetmiş, alkolik babası ile yaşayan, toplum dışına itilmiş bir çocuk. Charlie ise tam tersi. Sessiz, sakin, okulunda başarılı ve güzel bir aileye sahip. Bir gece, işte bu toplum dışına itilmiş delikanlımız, Charlie’nin penceresini tıklatır veeeee…

Büyük bir sırrı vardır Jasper’in. Nehir kıyısında, ormanlık alanda Vali’nin kızı Laura’nın ağaca asılı cesedini bulmuş ve ne yapacağını bilememektedir. Charlie’den kendine yardım etmesini ister. Çünkü cesedin olduğu yer onun insanlardan kaçıp, sığındığı bir mekandır ve ceset orada bulunduğunda tek suçlanacak kişi yine kendisi olacaktır. Cesedi bulunduğu yerden kaldırıp saklamaya ve katili kendi imkanları ile bulmaya karar verirler.

Yaşam şartları, imkanları, kişilikleri bambaşka bu iki delikanlı toplumdaki tüm önyargılara, olumsuzluklara rağmen büyük bir dostluğun baş kahramaları olurlar bu acı olay sonrası. Elbette hayat artık ikisi içinde eskisi gibi olmayacaktır.

Sadece bir dostluk yada Laura’nın ölümünün gizeminin hikayesi değildi okuduklarımız. Irkçılık, çocuklar arasındaki zorbalık, önyargılar, at gözlüğü ile hayata bakanlar, duyarsız aileler, hatta kapalı kapılar ardındaki “korkunç sırlar” eşlik etti bize. Toplumsal mesajlar içeren, ara ara sorgulatan, ara ara düşündüren bir eserdi. Keşke çocuklarımızı tüm kötülüklerden uzak tutmayı başarabilsek dedim okurken, keşke çocuklar hep masum hep mutlu kalsa ve o masumiyetleri bizlere ışık tutsa. Akıcı bir anlatım, yalın bir dili vardı kitabın. Bazı yorumlarda gereksiz uzatmalar olduğundan şikayet edenler olmuş ama ben sıkılmadan okudum diyebilirim.

Hayat bir piyangodur: Şanslı olan kazanır, şansızlar ise Tanrı’nın Unutulan Çocuklarıdır…

Bazıları için kendi yanlışlarını düzeltmektense başkalarını suçlamak daha kolay..

Ne kadar az bilirseniz, o kadar uzak kalırsınız ve omuz silkip yolunuza devam etmek o kadar kolay olur.

Benim cesur olmaktan başka seçeneğim

yoktu. Kendimi bildim bileli.

Her yerde ve hiçbir yerdeydim…

Dünyanın geri kalanı uyurken uyanık olmanın büyüleyici bir tarafı vardı.Sanki onların bilmediği bir şey biliyormuşsun gibi.

LÜTFEN KİTAP OKUYALIM!!!