4. MAYMUN

4.MAYMUN

J. D. BARKER

488 SAYFA

Mizaru “görmedim” demek,

Kikazaru “duymadım” demek,

Iwazaru “bilmiyorum” demek. Bir de dördüncü maymun var ancak kimse onu tanımaz. Adı “Shizaru”. “Kötülük yapmamak demektir.” Ve tabii ki sorun buradadır. Biri kötü bir şey gördüğünde yada duyduğunda yapılabilecek şeyler vardır. Biri kötü konuştuğunda hata yapmış demektir. Ancak biri kötü bir şey yaparsa… Evet, kötü bir şey yapıldığında, bunun affı söz konusu değildir.

Cinayet masası dedektifi Sam Porter, bir trafik kazası sonrası olay mahalline çağırıldığında başta anlam veremez bu duruma. Fakat ipuçları belediye otobüsünün çarpıp ölümüne neden olduğu kişinin, yıllardır peşlerinden oldukları seri katil “4. Maymun” olduğuna işaret etmektedir. Yıllar içinde pek çok cinayetten sorumlu olan cani, ölü olarak ellerindedir artık. Peki gerçekten ölen kişi o cani mi?

Arkasında hiç iz bırakmadan bir çok insanı hayattan koparan bu manyak, bir sıralama takip etmektedir cinayet işlerken. Kaçırdığı kurbanın önce kulağını, ardından gözlerini ve son olarakta dilini yollar ailelerine, siyah iple bağlanmış, küçük beyaz bir kutu içinde. Ardından da cesetleri kolay bulunacak yerlere bırakır. Belediye otobüsünün çarpması sonucu ölen adamın elinde olan kutudan çıkan kulak, yeni bir kurbanı işaret eder Porter ve arkadaşlarına. Bir cinayet yarım mı kalmıştır bu kaza sonucu yoksa bu da seri katilin bir oyunumudur cinayet masası dedektiflerine?

Son günlerde okuduğum en heyecanlı, en ürkütücü, en zekice kurgulanmış kitaplardan biriydi ve satırlar aktı gitti bir solukta. Bir yandan heyecanla katilin ve ipuçlarının peşinde koşarken bir yandan da kazada ölen adamın cebinden çıkan günlükle bu caninin geçmişine yolculuk yaptım. Yetiştiği ortam, ailesi, yaşadıkları bir hayli sarsıcı hatta bazen iğrendiriciydi Kurbanlarını neye göre seçiyor, o hastalıklı beyni ile sözde

Adalet

dağıtarak kimi cezalandırıyor, tüm bunların geçmişi ile bir bağlantısı var mı gibi gibi pek çok sorunun cevabı ve ters köşe bir son. Gerçekten çok beğendim. Çok ara vermeden devam kitabını da okuyacağım. Gerilim seven dostlar kaçırmayın derim, bazı satırlar dediğim gibi ürkütücü olsa da. Kesinlikle tavsiyemdir. Birde unutmadan ilgi çekici bir bilgi öğrenmiş oldum kitaptan. Lynnerup Medotu. Birinin yaşını hesaplamak için gözlerde karbon tarih saptanması yöntemi demekmiş.

Kimse annesinin karnından bu adam gibi öldürmeyi bilerek doğmaz. Zaman içerisinde teknik ve metot geliştirirler.

Birileriyle konuşman gerekiyor. Böyle iyileşiyoruz. İçine atman sağlıklı değil. Eğer içinde tutarsan bir kanser hücresi gibi gittikçe büyür.

Piyonlar şahlara adanmalı.

Her şey bir oyun Sam. Hepimiz tahta üzerindeki oyuncularız.

Likelanmak? Retweet almak? Bu ne böyle Nash? Lütfen dilimizi konuşur musun? (Bu cümleyi okurken bir hayli gülümsedim, zira teknoloji ile gelen ve ne yazık ki dilimize yerleşen bu ifadeler hele birde “Plaza dili” denen saçmalıklardan hiç hoşlanmıyorum)

LÜTFEN KİTAP OKUYALIM!!!

Arzu ORTAÖREN