Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Açık
27°C
İstanbul
27°C
Açık
Cuma Parçalı Bulutlu
30°C
Cumartesi Az Bulutlu
27°C
Pazar Yağmurlu
22°C
Pazartesi Az Bulutlu
24°C

YAKIN KORUMA KİTAP İNCELEMESİ

YAKIN KORUMA KİTAP İNCELEMESİ
21 Şubat 2023 15:03
308
A+
A-

YAKIN KORUMA KİTAP İNCELEMESİ

Serhan Poyraz

“Ortalama insanda
herhangi bir günde bir orduya
yetecek kadar ihanet,
nefret, şiddet
ve saçmalık vardır,
ve cinayet konusunda en becerikliler
cinayet karşıtı vaaz verenlerdir.
ve nefreti en iyi becerenler
sevmeyi vaaz edenlerdir.
ve -son olarak-
savaşı en iyi becerenler
barış vaazı verenlerdir”

dizeleriyle başlarken bir şiirine Charles Bukowski, farklı bir zaman ve mekanda da Fyodor Mihayloviç Dostoyevski de “Gökyüzü pırıl pırıldı, o kadar çok yıldız vardı ki şöyle bir bakınca insan düşünmeden edemiyordu; böylesine güzel bir gökyüzünün altinda bu kadar kötü insan nasıl yaşayabiliyordu?” diye yazmıştı bir kitabında…

Haklıydı her ikisi de…

Tarih boyunca milyarlarca insan, savaşlar yüzünden hayatını kaybetti ve hala da kaybediyor. Dini, milli, siyasi ve ekonomik amaçlar uğruna katledilen milyonlarca insan… Çok eski tarihlere, modern dünyanın kurulmadığı günlere gitmeye gerek yok. Yirminci yüzyıl içerisindeki savaşlarda da yaklaşık yüzelli milyon kişi ölmüş. Bunun daha da ilginci, bu yüzelli milyonun yaklaşık kırk milyonunu II.Dünya Savaşından sonra Afrika, Latin Amerika, Uzakdoğu, Ortadoğu coğrafyalarında çıkan savaşlarda ölenler oluşturuyor.

Öte yandan silahlar sadece savaşlarda değil, gündelik yaşamların içinde de susmuyor artık. Hatta o kadar olağan hale geldi ki bu silahlı saldırılar, şu anda bu siz bu yazıyı okurken dünyanın herhangi bir coğrafyasında bir sokak arasında ya da ortalık yerde silahlar veya bombalar patlamış ve canlar yok olmuş olabilir. Dünyada ve ülkemizdeki cinayet oranlarının giderek artmaya devam etmesi gerçekten çok üzücü.

Peki ya kendini kasıtlı olarak öldüren insanlara ne demeli? Biliyor musunuz, intiharlarda korkunç olan ölüm değil; aslında korkunç olan, yaşanan veya yaşanamayan hayatlar. Artan ekonomik buhran, işsizlik, toplum baskısı, aile içi şiddet ve baskı, aşk acısı birçok insanın cinnet geçirmesine veya psikolojik bozulma yaşamaları sonucunda intihar etmesine yol açmaya devam etmekte. Son yarım asırlık süreçte de intihar oranlarının yüzde elli civarında artması da gerçekten düşündürücü.

Neden ölüm her yerde kol geziyor? Hangi sebep bir insanın canını almayı haklı kılabilir? Dünyada savaşın, cinayetin, intiharın yani ölümün olmadığı toplum yok mu?

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.