
Gürkan Avcı
Vaktin var mı?
Bir dakika. Vaktin var mı,
bir dakika, dur da bakalım şu içime,
bu çukura, bu koyu karanlığa,
annesiz kalan çocuğun avaz avaz sustuğu yere. Bir dakika,
elini uzat, dokun şu yarama,
kanıyor hâlâ, tuz basıyor rüzgâr,
acı mıh gibi çakılı yüreğime,
çıkmıyor, çıkmıyor ki… Vaktin var mı,
otur şu yanıma,
soğuk, biliyorum, kemiklere işliyor,
ama dinle:
gece uzuyor, uzuyor da
ben kısalıyorum,
bir avuç kül oluyorum avuçlarında. Bir dakika,
gözlerimi kapatayım,
sen bakma bana,
ağlıyorum çünkü,
gözyaşı sel gibi,
boğuyor boğazımı,
sözcükler batıyor ciğerime. Vaktin var mı,
söyle, gitti mi o tren,
ben bindim mi sanıyorsun?
Hayır, indim yarı yolda,
ayaklarım çamur,
yüreğim çamur,
her yer çamur… Bir dakika,
sarıl bana,
kırık dallar gibi sarıl,
düşüyorum,
tutmuyorsun ki,
bıraktın gidiyorsun,
keder kalıyor geride,
ağzına kadar dolu,
taşacak,
boğulacağım… Vaktin var mı?
Bir dakika.
Yok mu?
Olsun.
Ben beklerim.
Beklerim ki,
ölüm bile bıkar, yorulur ben beklerim.