Katığıma kan doğradın edepsiz Bir gün olsun sana nazım olmadı. Ne idi bu kadar zulmün sebebi? Sözüyün üstünde, sözüm olmadı. *** Kaçtım, göçtüm bırakmadın peşimi Taş koydun da, sarpa sardın işimi Zehir, zıkkım ettin; helal aşımı. Onca zulmün varken sızım olmadı. *** Düş artık yakamdan, dahası yeter. Bıçak, kemiğe dek...
DELİBAN Ali Rıza Navruz … /Tâ/ Elde yağmur, Lastik altında kıvrılan yol… Yol ve yağmur kaktüs olup battılar… Ayazı can yaşadı, teri kan! Bir köşe kapmacada imkân, Sızlaştı… Bir sızı işledi can içre! Bir gömlek düğmesinde değil miydi deliban? İşte böyle kurban; An var diye şeytana da uyulmaz ki! Yarasalar...
Anlaşmak… Kim kimi anlayacak? Halkımızı anlıyor muyuz? Peki, biz kendimizi anlıyor muyuz? Bağırmaktan sesler kısıldı. Çünkü kalpten kalbe anlaşamıyoruz. Toplumun çıkarcı menfaatperestleri… Menfaatperestlerin üzerinde durmak ve teşhir etmek cinsel uzuvlarını teşhircilik kadar tiksindirici… Belki kötü yanımız kendimizi onlar gibi çıkarcılığa zincirlemek… Zincirler iken, insanlar eşittir, eşit doğarlar ve eşit haklara...
HER SORUN ONDA ÇÖZÜLÜR Allah rızası deyince, Dizimin bağı çözülür. Akan sular durur birden, Hakkın gölünde yüzülür. Tükenir gözümde dünya, Hakka teslim olur hülya, Aşktan ak olunca rüya, Dost güler düşman üzülür. Gül dalında öter bülbül, Gayri boynun bükmez sümbül, Taşıdığın bilir düldül, Rabbin yoluna düzülür. Duyulur rüzgârın sesi, Gelir...
ÖZDEMİR’CE Ali Rıza Navruz ^^ Gönül kafesimde nâif bir ağrı! Öz/demir de olsa erir bu közde. Salınır yamaçtan ince bir çağrı, Ne yazık ki kalır kasemler sözde. Bu yerin evinde barkında mıyım? Bilmem ki feleğin çarkında mıyım? Tebâh oldum o nâzenin nazından, İnce eleklerden ellendim ey yâr! Bir nevâ teliyken...