SİNAN AYDOĞAN’IN KIRMIZI ÇANTA KİTABI ÜZERİNE
Biz üç kişiydik
Bedenim, aklım ve kalbim
Kimi gözlerinden dem vurdu
Kimi sözlerinden
İlle de gülüşünden
Biz üç kişi ne kavgalar ettik
Ve günün sonunda
Üçümüz de seni seçtik.
Kırmızılı kitaplar okumaya şiirle devam ettim bu defa. Ankara Kitap Fuarı’nda yolumun kesiştiği sayın Sinan Aydoğan’ın yüreğinden dökülen dizeler aldı götürdü beni. Hüzün doldu, özlem doldu pek çok satırda içime.
Benim hiç babam olmadı ki
Kaç gün yaşadık bir arada
Kaç anı sığar ki o kadar yıla?
Kaç hatıra…
Böyle erkenden gidişini
Hiç anlatamadım o çocuğa!
dizeleriyle hem babamın hem tüm erkenden bırakıp gidenlerin ardından isyan ettim.
Gelmene kaç ay kaldı, kaç hafta, kaç dakika?..
Bütün saniyeleri tek tek sayıyordum
Sen seviyorsun diye
Ankara’nın bütün parklarını Pembeye boyuyordum
dizeleri ile sancılı bir bekleyişe şahitlik edip, bu ve bir kaç şiirde daha adı geçen Asuman’a selam yolladım.
Aşka, ayrılığa, özleme, yitip gidenlere, gidip dönmeyenlere, ölüme dair pek çok satır eşlik etti bana. Şiir okumak yerine dinlemeyi seven biri olsamda çok severek ve etkilenerek okudum hayata, insana, sevdaya dair her satırı. Tavsiyemdir, tanışın mutlaka. Beğendiğim şiirlerden bir kaç alıntı ile yorumu bitirip, keyifli bir gece diliyorum herbirinize.
Gidenlerin sayısı
Kalanları çoktan geçti
Kalanlar mı?
Gidenleri çok özledi!
Şimdi beklemenin vakti değil
Kaç bahar geçti, kaç mevsim geçti
Zaman usulca, ayrılığı seçti!
Ey gökyüzü
Kaldır beni
Sevda geçti üzerimden
Parçalandım!…
Son izlediğimiz film yarıda kaldı
Onu öyle eksik bırakmayalım
Sonu çok acıklı olacak belli ki
Sonunda beraber ağlayalım
Bakarsın olmadık şeyler olur
Bu sefer mutluluk onları da bulur
Biliyorum sen mutlu sonları çok seversin
Gel bu gece burada kal, olmaz mı?
İstersen yarın gidersin…
Son bir yemek yapalım birlikte
Sen içine hayallerinden koy
Ben güzel anılarımızı katayım
Üstüne biraz gülüşünden serpeyim
İçine biraz gamzenden ekleyeyim.
Bakarsın son yemeğimiz olmaz
İçinde biz varız diye, belki çok seversin
Gel bu gece burada kal, olmaz mı?
İstersen yarın gidersin…
Bahçede erik ağacının yaprakları kalmış
Sallanman kalmış dallarında
Onları da yollayayım mı sana?
Hepsini sayamadım kusura bakma
Ama nasıl sığdırırım bilmiyorum
Onlarca hatırayla, binlerce vefasızlığı
Kırmızı bir çantaya!..