Ayrılık çok acı, vuslatım olsan. Gitmesen ne olur, hep benle kalsan. Aşkınla yanmışım, küle dönmüşüm. Bir damlacık olsa, can suyum olsan. Süleyman Koyuncu
Kurumuş otlar arasındaYerlerde sürünen yapraklar içindeAnılarımı arıyorumRüzgar bir yandanÇöpçü bir yandanPür telaş halindeBiri dağıtıyorBiri de çöpe atma telaşındaUmutlarım,hayallerimYerdeki hüsranlarımYine bir Eylül akşamındaParamparçayım…Yalnızlığımı Ay’la paylaşıyorumHüsranlarımı geceyleHasretini rüzgarlarda gidermeye çalışıyorumSiliyorum göz yaşlarımı yüreğimleErkekliğimi de umursamıyorumYüreğim ruhumla serenat yapıyorSessiz bir Eylül gecesindeKatılmış köpekler de sessizliğimeSensiz sessizliğimSensiz gecelerimBu eylül gecesindeBir başka yara tazeliyor Yüreğimde…....
Evet, düşündüm ve yaşayarak yazdım. Çünkü hayatımı bir kalem ile bir beyaz yaprağa sığdıracak kadar bir yaşam buldum. Bir kalem, bir beyaz sayfa ilk defa hayatımı yazmaya razı oluyordu. Bu benim için bir kurtuluş idi. Kurtuluş için beyaz bir gemiyle bilmediğimiz limanlara yelken açarak bir başlangıç yaptık. Kalem ve kağıtla...
Kahretsin yine soğuklar başladı Geceler yine zemheri ayaz Yazın ne güzeldi be arkadaş Bazen bir parkta bankın üstünde Bazen de bir durakta Kıvrılıp yatardım Şimdiyse yatacak yer arıyorum Kuytu köşelerin tek duvarlarında Köpekler uluyor,köpekler üşüyor Benim se ulumam yürekten Buzlar üstünde kayıyorum Kendimi kandırıyorum Kayak yapıyorum diyorum Paslı tenekede uç...
ZAMAN Sezgin Ilıcalı … kaç kişi kalmışız o şarkıyı hatırlayan kaç kişi kalmışız hala eski sevgilide İstanbul sokaklarında nemli bir akşamda kaç kişi kalmışız birlikte ıslanan ve aşkı sevda gibi yaşayan yılgın bezgin yüzlerde kaç dost aklımızda kaldı öğlen güneşindeyim şimdi prangalı tutuklu hayallerde aklım eski günlere kaçmış, kaç dostu...
Çiçek açmaz,çalışmıyor arılar,Kovanlarda görünmüyor balımız.Yarın için tükeniyor umutlar,Bilmem ne olacak bizim halımız. Meyve vermez,diktiğimiz fidanlar,Merhametsiz,acımasız vicdanlar,Hırsızlara kaldı artık meydanlar,Ne yapalım çürük,çıktı dalımız. Koyunları aldatıyor çobanı,Eşşeklere yakışıyor palanı,Kurt olana sökmez itin pilanı,Ürselerde kıpırdamaz kılımız. Ot kalmadı,kurak gitti havalar,Yurttan ayrılıyor bir bir kuzular,Yarın için iyi değil durumlar,Kırılınca kanadımız kolumuz. Huzur yok ki...