Sizlere iyi ya da kötü şekilde bir şeyler öğretilmişse ve bu öğretilen; bilgi, davranış ve alışkanlıklar hayatınıza olumlu veya olumsuz olarak katkı sunmuş olsa bile size bunları öğreten kişileri asla unutmayın.
Bu kişiler unutulduğu vakit kendilerine yeni, öğrenebilecek kapasiteye sahip kişileri rahatlıkla bulurlar sizin yapmanız gereken size iyi ya da kötü olarak öğretilmiş olan bilgi, davranış ve duygu gibi hafızaya kazınan öğeleri size öğreten kişilere karşı aynı tutumu sergilemeniz çünkü öğreten kişi karşılık bekler bu karşılıklı maddi ve manevi olabilir fakat bana göre öğreten kişi öğrettiği için hiç bir talepte bulunmamalı çünkü öğretmiş olduğu kişi öğrendiği konunun kendisi ve sizin için değerine bakacak, değerlendirecek ve öğrenen kişi öğrenmiş olduğu konu değerinde maddi veya manevi olarak somut ya da soyut bir hediye sunacaktır.
Şunu da unutmayalım biz insanların ilk öğreticisi olan anne – babamızdır. Okul çağına gelene kadar öğretilmesi gereken bilgi ve davranışları bize öğreten anne – babamızı unutup, okul çağı ile tanışmış olduğumuz kişilere öğretmen demek anne – babanıza haksızlık olur.
Ve ayrıca şunu da unutmadan söyleyeyim, öğreten kişiye öğretmen demem çünkü
ÖĞRET-MEN kelimesinin sonunda bulunan “ –men” eki hem Türkçe bir kelime değil hem de “-men” kelimesinin yabancı dilden çevrilmiş hali “ erkekler” anlamına geliyor ve bu konu beni oldukça rahatsız ediyor çünkü öğ-ret-me-nin cinsiyeti ve yaşı olmaz .
Yani uzun lafın kısası size iyi ya da kötü olarak bir şey öğreten birileri varsa bugün o kişiye öğretmiş olduğu konuyu hatırlatacak şekilde öğretenler gününü kutlayın demek isterim.
Başta baş öğreten olmak üzere bu güne kadar bana iyi ya da kötü olarak bir şeyler öğretebilmiş olan ögretenlerime sonsuz teşekkürü bir borç bilirim, iyi ki öğretenim olmuşsunuz.
AHMET SİNEKLİ