Ne Şanslıydık Biz
Bir hafta önceden hazırlık yapılırdı bayram için her şey. Önce evin her yeri kıyı köşe sabunlu sularla yıkanır temizlenirdi. Yöreye özgü tatlılar yapılırdı. Tepsi tepsi baklava ve börekler açılırdı. Birkaç gün önceden bayramlık alınırdı aile üyelerine. Özellikle çocuklar sevindirdi bu duruma. Alışverişlerin bir numaralı adresleri olan avmlere dolardı herkes.
Bayram demek, yeni bir elbise, yeni bir çorap ve avuç dolusu şeker demekti o zamana göre.
İlk iş babaanne ve dedelerin elleri öpülmek üzere ziyarete gidilirdi. Şeker tabağındaki tüm renkli şekerleri cebimize doldururduk. Hatta sığmadığı zaman annelerimizin çantalarına. Aile büyükleri harçlık verirdi. Kuzenler arasında bazı minik, tatlı atışmalar olurdu. “Kimde ne kadar para var diye…”
Akraba ziyaretlerinde sürekli çikolata yerdik veya şeker. İçimiz dışımıza da çıksa her gittiğimiz yerde yerdik..
O zamanlar bayram demek mutluluk demekti. Hani bazı filmlerde olur ya… Saf ve gerçek sevgi doluydu her şey.
Malesef ki şuan öyle değil. Bir tane şarkı vardı. Murathan Mungan’ın. Sözleri gerçekten tam da bu ana uygun.
“Biz büyüdük ve kirlendi dünya.”
Biz bu bayram köyümüze gittik. Yine bayram şekerleri ve tatlılar vardı. Fakat eski samimiyet yoktu. Yapmacık geliyordu herkes. Şuan bu satırları yazarken evimdeyim. Ve ben büyüdükçe dünyanın gerçekten kirlendiği ve kirlenmeye devam edeceği bir gerçek.
Herkese iyi bayramlar dilerim. İyi diyorum çünkü güzel olabileceği ihtimali pek içime sinmiyor.
Melis BEKTAŞ