Dr. Sibel ÇELİKEL
Küresel iklim değişikliğinin yıkıcı etkileri artık yalnızca bilim insanlarının ya da çevre aktivistlerinin gündeminde değil. Gıda güvenliği, doğal afetler, kuraklık ve artan tarımsal belirsizlikler her bireyin doğrudan yaşamına temas ediyor. İşte bu gerçeklikten hareketle kaleme alınan “Kırılgan Topraklar: İklim ve Gıda”, iklim krizinin yalnızca çevresel değil, aynı zamanda politik, toplumsal ve insani boyutlarını gözler önüne seren çarpıcı bir çalışma olarak okurla buluşuyor.
Drama Yayınevi etiketiyle yayımlanan kitabın editörlüğünü, Modern Türk Dili alanında akademik çalışmalarıyla tanınan Dr. Türkolog Sibel Çelikel üstlendi. Çelikel’in editoryalkatkısıyla bilimsel bir titizlik ve sade bir anlatım dengelenmiş; böylece akademik disipline bağlı kalan ancak geniş bir okur kitlesine hitap edebilen bir eser ortaya çıkmış.
Akademik Zemin, Evrensel Kaygılar
Yazar Elif İpek Ertin’in uluslararası ilişkiler disiplini içinden geliştirdiği bu çalışma, iklim krizini bir güvenlik meselesi olarak ele alıyor. Özellikle 2000’li yıllardan itibaren Türkiye özelinde gelişen iklim ve tarım politikalarını inceleyen kitap, küresel konferanslar ve anlaşmalar (Kyoto Protokolü, Paris Anlaşması, Dünya Gıda Zirvesi vb.) çerçevesinde meseleyi tarihsel bir bağlamda sunuyor. Ertin’in ifadesiyle “iklim krizi, sadece doğanın değil, insan yaşamının ve devlet politikalarının merkezini tehdit eden bir varoluşsal kriz haline gelmiştir.”
Gıda Krizi ve Politik Sorumluluk
Kitap, gıda güvenliğini yalnızca üretim miktarıyla sınırlı görmeyip, adil dağıtım, sürdürülebilirlik, ekolojik tarım ve uluslararası ticaret dengeleri açısından da inceliyor. Tarım politikalarının çevresel yıkımı nasıl tetiklediğini gösteren veriler, kullanılan tarımsal ilaçların iklim krizine nasıl katkı sağladığını grafiklerle anlatıyor. Bu yönüyle kitap, yalnızca bir akademik araştırma değil, aynı zamanda politik sorumluluk çağrısı olarak da okunabilir.
Türkiye’den Bir Portre
“Kırılgan Topraklar”, Türkiye’nin çevre politikaları, iklim yasaları ve bakanlıkların bu konuda aldığı önlemler üzerinden detaylı bir analiz sunuyor. İklim krizinin ulusal güvenlikle bağlantısı kurularak, çevre meselesinin artık yalnızca doğaya değil, toplumsal barışa ve gıda egemenliğine de doğrudan etkili olduğu vurgulanıyor. Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler, politikalar ve yerel uygulamalar üzerinden yürütülen bu bölüm, geleceğe dair yol haritaları sunuyor.
Edebî Bir Duyarlılıkla Akademik Ciddiyetin Buluşması
Yazarın kişisel tanıklıklarından ilham alan önsöz bölümü, okura yalnızca bir tez değil, aynı zamanda vicdani bir sorgulama alanı da açıyor. Kitap, babasına ithaf edilmesiyle, bireysel bir geçmişin ve gelecek kaygısının da yankısını taşıyor.
“Kırılgan Topraklar: İklim ve Gıda”, bilimsel araştırmayı toplumsal sorumlulukla birleştiriyor. İklim krizi çağında yaşayan her bireyin, politika yapıcıdan öğrenciye, öğretmenden çiftçiye kadar herkesin başucu kaynağı olmaya aday.
