Değerli yazar Yaşar Kaba’nın “Küresel Akıl Ulusal Uyku” adlı kültür kitabı raflarda yerini aldı. Tük Dilini ve Türkçenin tarihsel boyutunu anlatan çok güzel bir çalışma olmuş…
Kitabı okurken bilgi nedir, diye düşündüm…
Bilgi nedir?
Bilgi, bilmediğinin farkına varmasını sağlayan insanın gönlüne yeni gönüllere yer açan, düşüncesinde yeni ufukların yolunu gösteren güç demektir.
Bilgi; ne aradığımızı, neden aradığımızı sorgulama düşüncemizin gelişmesi demektir.
Bu anlamda bilgi öncelikle kendini, çevreni ve içinde yaşadığın toplumu tanımakla başlar. Kendini ve içinde yaşadığı toplumunu tanımayan insan başlı başına kara cahil demektir.
Türk Tarihini ve dilini tarihsel bir süreçle anlatan bu değerli kitap aynı zamanda insanda doğru bilgi nedir, sorusunu sormaya zorluyor…
Doğru bilgi nedir?
Doğru bilgi, sıradan bir araştırmayla Türkçe konuşan toplam insan sayısının 80-90 milyon kişinin konuştuğu bilgisi verilirken aslında bu sayının 500 milyona yakın bir sayı olduğunun farkına varılmasıdır.
Burada bir sorunun cevabını ararken doğruyu görebilmenin önemi, çok daha önemli olduğu ortaya çıkıyor. Yanlış bilgi algısının düzeltilmesinin de çok zor olduğunu bilmekten geçiyor. Yanlış bilgi, toplumları zehirleyen bir süreç başlatır ki, sonuçları acı olur. Çünkü bilgi dediğimiz olay, okuyanlar ya da duyanlar bir başkasına anlatır, bir başkası da başkalarına anlatır ki, doğruyu bilmedikleri için yanlışın farkına varmazlar.
Bu anlamda değerli yazar Yaşar Kaba‘nın bu eseri çok büyük bir değer taşıyor.
Yazar kitabı önsözünde şöyle diyor:
Dillerin ruhu ve sessiz çığlığı,
Dillerin de ruhu vardır. Kimi diller çağlayanlar gibi coşar, her kıtada yankılanır. Kimi ise usulca akar, kendi yatağında sessizleşir.
Türkçe, belki de insanlık tarihinin en kadim ama en sessiz çığlığını atmaktadır.
Bu sessizlik yalnızca bir dilin değil; binlerce yıllık bir medeniyetin, derin bir felsefenin ve unutulmuş bir hafızanın suskunluğudur.
Bu kitap, iste bu sessizliğe kulak vermek için yazıldı.
Türkçenin bir iletişim aracı olmanın ötesinde, bir bellek, bir kimlik, bir uyanış olduğunu göstermek için…
Zira bir dil sadece kelimelerden değil; tarih, felsefe, mizah ve kültürel kodlardan oluşur. Türkçe, bu kodları taşıyan canı bir organizmadır. Ama bu canlılık uzun süredir bir ulusal uykuya gömülmüş durumda.
Oysa Türkçenin yapısı ve kökeni, bir küresel aklın izlerini taşır.
Bu akil, onu sadece geçmişle değil, yapay zekâ ile de bağ kurabilecek bir dil haline getirir.
Bu kitap, o aklı fark edip bu uykudan uyanmaya bir çağrıdır.
Kazım Mirşan gibi öncülerin izinden giderek; taşlardaki izleri, halktaki sesi ve bilimdeki soruyu birleştirmeye çalışacağız. Çünkü:
“Türkçe yükselirse, insanlık yükselir.”
Bu kitap bir dilden öte, bir medeniyetin sessiz çığlığıdır.
Ve bu çığlığı duyma vakti gelmiştir.
*
Bu kitap ANADOLU’DAN DÜNYAYA açılan bir penceredir.
Bu kitap, Türk milletinin Anadolu’daki binlerce yılık varlığını; yazıtlarla, taşlara kazınmış seslerle anlatır.
*
Sözlerimi Türk Dilini yok olmaktan kurtaran, yönetim sistemini değiştiren, tarihte en büyük Türk Liderin başında gelen Yüce Türk Atatürk‘ün sözleriyle bitirmek istiyorum; “Bu sahne 7 bin senelik, en aşağı, bir Türk beşiğidir.”
– Gazi Mustafa Kemal Atatürk–
*
Türkçe Yükselirse, İnsanlık Yükselir.
YAŞAR KABA
KÜRESEL AKIL ULUSAL UYKU
ISBN 978625002886-5/ 2025
Ulu Medya Basın Yayın
AŞK YAZARI MUSTAFA ÇİFCİ