Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Yağmurlu
6°C
İstanbul
6°C
Yağmurlu
Çarşamba Çok Bulutlu
8°C
Perşembe Açık
9°C
Cuma Çok Bulutlu
8°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
10°C

KOMPLİMAN

KOMPLİMAN
12 Ocak 2025 14:04
6
A+
A-

Yelpaze tutan şu kadrolu tavus kuşlarıyla

Bir eylül sıcağında,

Bir bilinmez otogarda, cazgırca,

Tipik bir özlem sargını tavrıyla,

Müzayedeye çıkarıyorum

Bana gelen sonsuz adımlarını.

Her bir otobüsün camında güz lekesi

Her birine göz gezdiriyorum acemi mi acemi

Nihayet görüyorum kendimi bir koltukta

Korkunun kokusunu tutmaktadır kasketim.

Bilmek istiyorum -en amansız bilgi açlığı bu-

Biri bildirsin ,

Peronda bekleyenin sen olduğunu,

Senin bütün bir yokluk zamanını

Lime lime yolduğunu.

İşte silüetin , muhteşem çizgilerin…

Bahane ötesi efsane…

İnme inmese inecek,

Bir başka dinginleşeceğim sözlerinle,

İnme inmese,

Tanış olacağım yeniden

Gül göğerten gözlerinle.

İvedi olmam lazım

Yığılca kalmamam için

Şu hüzün pasağı asfaltta.

Sanırım benimki buluş yoluyla öğrenme;

Biliş yoluyla öykünme,

Vitrinlik duruşuna.

Benimki öykülenme alenen ,

Dudağındaki birkaç gülüş kaçağına.

Bir de bir göz süzüşünü yakaladım mı ekstra,

Al sana erimsiz enstantane !

Işıl ışılsındır oldum olası,

Her bir şulen zümrütten,

Her bir ışımın şahane

Büzüyorum solgun ışıklarını garın,

Tutup dört köşesinden.

Gelmeden kestim yele çokça uğramış diye,

Seyrek sakallarımı.

Bilmem senden midir nedir, elmacık kemiğim,

Birkaç milim oynamış olabilir yerinden.

Hem kalbur üstü kalbîlik hem akışkanca lirik.

Yoğuşma teorisi, sicim sicim

Evde unuttum galiba allıklarımı.

Fark ettim ki -sen de etmiş olmalısın-

Bu garda kornalar dört türlü üzgün,

Her yolcu her türlü üzgün.

Bir bilet gişesi önünde ağıt, diğerinde arya…

Haydi, binip gidelim buradan,vakit kaçırmadan

Eyersiz, dizgine gelmeyen, en asi ata,

Kazancının çekiç sesine doğru.

İyimsemesine iddiaya girip

Şu kılıksız cazgırla,

Binip gidelim,

Gidip sunalım kendimizi,

Dilimizde yeni türetilmiş bir hoyratla

İyicene doğrulatalım içimizi boz/kıra.

Unutmayıp şerbet de dağıtmalı sonrasında.

Dada/şıksın, dad/a/şığım yine

Emprimesi eskimeyen hayallere.

Dönüyoruz aşk etrafında

Bilmem kaç milyar devir…

Öyle bir esintiye kapılıp gidiyoruz öyle bir

Çalınca kapılma- gitme çanı.

Öyle bir rüzgâr alıyor öyle bir,

Alışık olduğu fırtınalardan

Şu seni yordayan liman!

Ah senin bu yaptığın aleni,

Açısı hesaplanmamış kompliman.

YUSUF GÖKBAKAN

ETİKETLER: , , , ,
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.