KEFENSİZ YATTI
Sarmadı bizi annemizin kolları
Sardı ölümün karanlığı
Açtı kara toprak kollarını
Doldurdu kara bağrını
Bindik hep birlikte ölüm gemisine
Sarılmadan son elbisemiz kefenimize
Verilmedi selamız ne de talkımımız bile
Toprağa verildik hep birlikte
Sen umutla bekledin mi
Yığınların altında tutsun diye biri elini
Bağırdın mı duyurmak için sesini
Karanlıkta bekledin mi güneşi
Kaç kişinin selası verilmedi
Hoca bile talkımı veremedi
Kefensiz yattı acaba kaç kişi
Hasretle gömülüdü hepsi
Onların da yarınları vardı
Toprağa gömüldü yarınları
Ölüm geldi gece yarısı
Sessiz ölüm sardı kollarını
Bir sıcak el tutamadan
Gece gündüze kavuşmadan
Daha güneş doğmadan
Sevdiklerine veda edemeden
Sessiz ölüm geldi aniden
Ayırdı bizi hiç acımadan
Gecenin karanlığında uyanmadan
Ölümü tattık bahara varmadan
Gecenin karanlığında
Hayaller kurarken yarına
Alıp götürdü mezarına
Baharım etmeden yaza
Ölüm bekliyormuş yanımda
Gecenin kopkoyu karanlığında
Aldı bizi ölüm kucağına
Yatırdı kara toprağına
Gece gibi karartı yarınları
Aldı çocuğu genci yaşlısını
Doldurdu kara toprağın karnını
Yıktı geçti bizim yarınlarımızı
Yarın işlerim vardı
Açmış ölüm kapımı
Sardı ölümün karanlığı
Genç yaşta yaptılar mezarımı
Metin der ne diyeyim
Dua eder ancak dilim
Ölümü görmeden öldüm
Secdeye gelir ancak yüzüm
Metin der elim varmıyor TVye
Açamıyorum haber dinleyeyim diye
Yaşlı gözler geliyor gözümün önüne
Bekliyorlar sağ çıksınlar diye
14/2/2023
Metin Özdoğan