Bir kere okuyup bilince kazıyayım Kuma yaz, buza yaz, suya yaz Kimse görmesin benden sonra Benle gitsin ebede yaz. Yedi iklim dört köşeyi dolaşayım Dağa yaz, göle yaz, çöle yaz Akşam çöksün göz gözü görmesin Yel süpürsün, karanlık geceye yaz. Hayatın kör noktası gibi hatırlayayım Kuytuya yaz, saklıya yaz, gizliye...
Gönül bağım bozuldu, hazan erdi bağıma, Kar yağdı güvendiğim o en yüce dağıma. Artık merhem kar etmez bu gönül ocağıma, Vakit doldu diyorum, sarma tabip yaramı. *** Gözlerimden süzülen yaş değil de nedir bak, İçimde yanan ateş, bu duman dumandır bak. Sana göre bir ömür, bana bir zamandır bak, Vakit...
Avucumda suskun bir ağırlık, adınla aydınlanan ama hiç çalmayan. Ekranıma düşmeyen her ihtimal biraz daha geciktiriyor seni bana. *** Parmaklarım ezberinde numaran, ama cesaretim hep meşgul. Aramak bazen konuşmaktan daha gürültülü, çünkü sesin gelirse yokluğunu inkâr edemem. *** Zaman, operatör gibi araya giriyor, “ulaşılamıyor” diyor her gece. Oysa ben seni...
Hayatlarımız hep yamalı olmuş. Gönüllerimizde öyle. Dost bildiklerimiz yaralamış bizi… Bizde sırtından vurmuşuz sevdiklerimizi Biten her dostlukta çoğalmış gönlümüzün yaması Her ayrılıkta biraz daha kanamış yaramız. * Yaşadığımız kentlerde böyle, insanlar gibi yamalı…. Bir bakın her gün yürüdüğünüz yollara… Bir...
Dil Aver Karagöz İşte böyle bir gün ! Tutunacak bir dal arıyorum Çiçek bahçeleri, papatyalar, güller Kim ne anlamış ki güzel kokmaktan Aşkın burada saklamış bulundum Hayaller kuşattı gecemi Tutacak bir el arıyorum Loş ışıklar, kurutacak yağmurlu saçlar Gülüşün burada, görmüş bulundum Zaman böyle akıp akıp gidiyor Doğacak sabahı bekliyorum...
Coşan bir ırmaksın yüreğimdeİçerim sevdamı ben kana kanaDoyulur mu deme senin sevdanaCoşarım sen olunca ruhumda Çıplak tenim alev alır seninleGecelerim aydınlanır yıldızlarınlaAy buluta girince sen gelirsin aklımaSımsıcak ellerin ellerimde Ateş böceği olur düşersin penceremeSarılırım hasretle yanan kucağınaDudağının ateşi dudaklarımdaSönmüş bir volkandır yıllardan sonra Deler gecenin karanlığını haykırışlarınTutuşur titrer tenimin her...
Kasım Kara Sevgiyle büyürüz her bir adımda, Dostluklar filiz verir gönül tadında. Bir olur yürekler aynı çağrıda, Kalpleri birleştiririz sevdanın yolunda. Bir gülüş yeter ki bahar gelsin dile, Kırgınlar barışsın sarılsın ele. İyilikle yürürüz gönül emriyle, Sevgiyle büyürüz bu güzel dünya ile.
Dil Aver Karagöz (Gönle Giren Şair) Yazmış; Neşe’i muhabbetin dibini bulmuş, varlığın şahikasına ermiş bir zat’ı muhterem! Hep umutsuzluk hep acı yazıyorsun, Çık şu duygusal zihinden! Biraz mutlu ol, mutluluk yaz. Çürümüş köhne yaşantıların neyini yazayım ki! Hem haddim değildir insanlığı yazmak, insanları düzeltmek! Haaaşaaa, haaaşaaa…. Yaradanın işine karışılır mı? ...
Ben, senin gittiğin günün ertesiyim, Boşluğa düşen kelime, yarım kalan cümle. Dünden kalma bir hüzünle uyanan sabah, Ama seni ilk defa görmeyecek olmanın O dayanılmaz ağırlığıyla. Pencere açılmıyor artık, Güneş omuz silkip geçiyor şehirden, Kahve tadı acı, İçimde birikmiş, tortusu sensizlik. Dün, ayak izlerin vardı kapının önünde, Bir ihtimal dönersin...
Hikmetinden sual olmaz ey Tanrım Dikeninden fazla, güllerin de varHer türlü enerji, sunmuşsun ammaBir türlü şarj tutmaz pillerin de var ./1 Nezaket yok, zarafet yok, akıl yokSuyu bol gönderdin, kuru çoğu kökBöylesi canlılar, yeryüzünde yükÜretim artığı, kulların da var ./2 Fiziki nizam var, yönelim kaosÇoğunluk onayı, noksan ve nahoş Görüntü...