DOLAR
32,2726
EURO
35,1153
ALTIN
2.476,44
BIST
10.438,48
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Açık
23°C
İstanbul
23°C
Açık
Cumartesi Az Bulutlu
21°C
Pazar Az Bulutlu
23°C
Pazartesi Az Bulutlu
23°C
Salı Az Bulutlu
24°C

Hikaye

Gecenin üç beş suları hep uykum kaçar benim ve ne hikmettir beynimin verdiği komutla parmaklarım kaşınmaya başlar… Kelimeler dizi dizi durmuşlardır sıra beklerler kendini akıllı sanan şu telefonumun tuşlarında… Hani bir de görebilsem akşam ilk vakit çıkan şekerimden dolayı harfleri? Gecenin şu saati uyumak varken nereden düştüyse aklıma emek hırsızlığı...
5 Eylül 2022 22:17
En mutlu günü olması gerekmiyor muydu; küçük kızın biraz önce gelin arabasının önünde, yarım yamalak oynamayı bilen kocası dedikleri delikanlılığa yeni adım atmış toy çocukla?  Bu kadın da kimdi daha henüz dağılmamışken kalabalık “çıkar gelinliğini kuru temizleme dükkanımızdan getirdik biz gidiyoruz giderken götüreceğiz” diyen?  Hem de; küçük kızın teyzesi demişti...
5 Eylül 2022 09:23
Gün yine susmaya başlarken, akşam derin sessizliğine doğru giderken, ışıklar yerini karanlıklara bırakırken bu karanlığın neresindeyiz diye düşünürken… Yine iç yakan türküler, yine ezgiler var bu gecenin derinliklerinde. Bir ömrün direnişçisi olmaktan, bütün zaman eklerinden payıma düşen ne varsa almaktan yana olan şansımı düşünürken; Çocukluğum geliyor aklıma… Kirli ellerimi, top...
1 Eylül 2022 00:18
Bu sokak öyle ışıltılıydı ki; parlayan ışıkların altında kendini kaybedersin. Yerlerde yemek artıkları, kulağa çalınan klasik notalar, havada uçuşan pahalı hesaplar, almaya cesaret edilmeyen göz alıcı elbiseler. Kimi hak edenin üstünde. Kimi hak edenin altında. Istırap çekiyordu kumaşlar o sıkıca sarılan vücutlarda. Gülüşler sahteydi, bakışlar ise meraklı. Bir şeyler arasın,...
15 Ağustos 2022 00:41
Altmışlı yıllardı. Çocuktuk. Ege kırsalında yaşıyorduk. Tarlamızın kenarlarında meşe ormanları ve daha ilerisinde kızılçam ormanları vardı. Okulların tatil olduğu yaz aylarında tarlamızın kenarlarındaki bu meşe ormanlarında koyun ya da kuzu güderdik. Koyunlar yerde buldukları otlarla ve meşe yapraklarıyla karınlarını doyururken bizim de gözlerimiz hep meşe ağaçlarının üzerinde olurdu. Çünkü yaprakların...
23 Temmuz 2022 22:42
Senden başka kimsenin olmadığı bir ormanda açıyorsun gözlerini. Altında sert mi sert bir döşek, üstünde odanın köşesinden geceden kalan yağmurun damlalarını akıtmakta olan ahşap tavan. Mavi renkli eski perdesi azıcık sıyrık, yarım açık ahşap pencerenin ardında tüm ihtişamıyla güneş görünüyor. Doğuş yoluna az evvel çıkmış, üzerine doğduğu herkese gülücükler saçıyor....
7 Temmuz 2022 15:13
Tavla oynamayı çok severim. Ancak her konuda olduğu gibi tavlada da yenilgiye tahammülüm yok; öfkelenirim, çirkefleşirim. Yenilgiyi hazmedemem bir türlü. Bu konuda tam bir ergen sayılırım. Yine de vazgeçemem şu illeti oynamaktan. Penc-ü se, severler güzeli genç ise. Sen de pek genç sayılmazsın yani. Özdemir Asaf geldi aklıma,’ Ben kattım...
27 Haziran 2022 21:30
Kapana kısıldığım bu derme çatma köy evinde, kendimi sorgulamaktayım. Ne olmuş, nasıl olmuşsa kendimi hiç ait olmadığım bu alemde bulmuş, hızla yaklaşan sonumu beklemekteyim. Gerçi büyük şanın insana tez ölüm getireceğini fark etmişsem de tüm bu ünü bir kenara bırakmayı bir türlü beceremedim. Güç beni adeta ele geçirdi. Belimde taşıdığım...
18 Haziran 2022 13:37
Yetmişli yılların başıydı. Dokuz, on yaşlarındaydım. Henüz ilkokul üçüncü sınıfa devam ediyordum. Çocuk olduğuma bakmayın, tarlaya girdim mi canavar gibi tütün kırardım. Yani büyüklerim öyle söylerdi. “Şuna bak, elleri bile görünmüyor maşallah.” diye beni gaza getirirlerdi. O yıl büyük ablamız yeni evlenmişti. Onların tarlasında tütün kırıyorduk. Herkes mutluydu. Gelecekten umutluyduk....
9 Haziran 2022 10:41
DENEME ~“Dut altı” mı, Ceviz ya da Elma altı” mı, her köyde bir meclis kurulur. Bu meclislerin sadece bir tek kusurları vardır. Mazbata tutanları yani protokolcuları yoktur. Kimin aklına ne gelirse, söze karışır, konuşur. Ama çoğu kez akıllı şeyler gündeme getirilir, hatta hükümet adamları dahi bu konuşmalara kulak verirlerse, politikaları...
31 Mayıs 2022 09:17