Hayırlı akşamlar Arkadaşlar!
Önce büyük afette hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet ve kurtulan yaralı vatandaşlarımıza da acil şifalar dileyelim. Cemil Meriç’in dediği gibi de irfan ve kültür de ulaşılabilecek en yüksek seviyeye ulaşmaya çalışalım. Bu da ancak okuyarak, teori ve pratikte ilmederek mümkün… Başka yolu yolu yoktur.
Allah’ta böyle istiyor insanlardan!!!
Benim bilgi ve ilim dünyasında değişmez ve hayranlık duyduğum iki isim var. Biri Farabi, diğeri İbn-i Haldun. Bugün sizlerle paylaşmak istediğim eser de bir İbn-i Haldun yorumu. Eseri yazan Ümit hoca bu sene ocak ayında vefat etti. Allah ona rahmet eylesin. Ümit Hoca da İbn-i Haldun uzmanı bir hoca. Yazdığı kitap, Haldun’un eşi benzeri olmayan ve Süleyman Uludağ tercümesi “Mukaddime” yorumu. İbn-i Haldun hakkında çok şey yazıp söylediğim ve yazıp söylemeye de devam edeceğim için, şimdilik bu kadar yazayım. İbn-i Haldun’u irdeleyen, onun uzmanı olmak isteyen, onu yorumlama çabası gösteren, onun tarih felsefesi ve sosyolojisini prensip kabul eden Doğulu-Batılı öyle çok ilim adamı ve hoca var ki, eseri okumak istediğinizde bunu açıkça zaten göreceksiniz. Kitap adeta bir “dipnotlar manzumesi” gibi. Ben bunların içinden üç ismin söylediklerini yazacağım ve eserin künyesini vereceğim.
– – – – – – – – – – – – – – – –
-Birinci isim olan Filozof Tjitze Jacobs Boer’in
kısacık ama çok anlamlı açıklaması/yorumu şöyle:
İbn-i Haldun, öyle bir istisna ki, selefsiz ve halefsizdir.
Sayfa – 46.
-İkinci isim tarih uzmanı olarak bilinen Zeki Velidi Togan’ın açıklaması/yorumu da şöyle:
İbn-i Haldun’un teorilerinin orijinal tarafları;
a) Tarihte kritik ve illiyet yolunu tutmuş ve bunda iktisadi ve coğrafi amillere yer ayırmış olması, insan için medeni ve sosyal hayatı zaruri gördüğü halde, devletin dinle kaim olmadığı fikrini ileri sürerek, devlet idaresinde teokratizmi reddetmiş olması;
b) göçebe unsura devletlerin ve medeniyetlerin oluşmasında önemli rol vermesi;
c) Dindar ve Müslüman olduğu halde, dünyayı dinden ayırmayı bilmiş olması;
d) ‘Sosyal hayat dinle kaimdir ve şeriatsız olmaz’ fikrini taşıyanların fikirlerini reddetmesi;
e) İki ayrı kurum olması sıfatıyla ‘saltanat’ ve ‘hilafet’in görevlerini ayrı ayrı anlatmasıdır.
Sayfa – 48.
-Üçüncü isim Doğu Bilimci Francesco Gabrieli’nin kısacık ancak yorulansa çok uzun olabilecek düşüncesi:
İbn-i Haldun’un orijinalliği bağlamında, modernize edilmeye ihtiyacı yoktur.
Sayfa – 49.
– – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – –
Farklı çağları göz önünde tutmak kaydı ile, ufak tefek eleştirilere rağmen, İbn-i Haldun’u tartışmasız otorite kabul eden daha onlarca ismin sunumu var eserde.
Bir de İbn-i Haldun’un tarih felsefeciliğinden, Tarih sosyolojisinden ve tabii bunları sunum eden “mukaddime” eserinden çokça etkilenen isimler de var. Onları yazmazsak olmaz: (doğum tarihi sırası itibarı ile) Ficino, Pico, Montaigne, G. Bruno, F. Bacon, Hobbes, Descartes, Clarendon, Spinoza, Locke, Voltaire, Abbé de Mably, Hume, Rousseau, Möser, Adam Smith, A. Ferguson, Turgot, Gibbon, Condorcet, Herder, W. Godwin, Malthus, Haller, Hegel, Guizot, Comte, Cournot, Gobineau, Spencer, T. Buckle, Tolstoy, Dilthey, Gumplowicz, L. Ward, Le Bon, W. James, Ratzenhofer, G. de Tarde, Nietzsche, Sorel, Pareto, Durkheim, Bergson, Weber, M. de Unamuno, Troeltsch, Breysig, J. Brunhes, Bouglé, Rostovtzeff, Spengler, Keyserling, Toynbee, Sorokin, M. Heideger, Maunier, J. P. Sarte.
Bir de Kendisinin düşünceleri ile ve kendisinden önce yaşayanlarla çarpıştırılan mukayase isimler var. Onları da yazmalıyız: Herakleitos, Herodotus, Platon, Aristotales, St. Augustinus, Freisingli Otto, Salisburyli John, Aguinumlu Thomas, Dante. (Dante nerede ise çağdaşı sayılır.)
Evet! Nasıl bir deha okuyacağınızı ve nasıl bir zeka ile karşı karşıya olduğumuzu bilerek okumalıyız. Tabii asıl olan da “Mukaddime”yi okumalıyız.
İbn-i Haldun Metodu ve Siyaset teorisi.
Ümit Hassan.
DOĞUBATI Yayınları – 2019 Baskı.
365 sayfa.
Tüm Arkadaşlarıma bol okumalı ve sağlık dolu ömürler dilerim!
Bülent Demirel