“Insan dediğin hata yapardı ama eğer itiraf edilir ve konuşulursa üstesinden gelinirdi.”
Lars Kepler’in kalemi ile Ağustos ayında “Hipnozcu” kitabı sayesinde tanıştım. Kitapta Stockholmda bir aile acımasızca katledilmiş ama ailenin bir üyesi olan oğlan çocuğu sağ kalmış gerçi ergen yaşlarında olan oğlan komada. Aile’nin büyük kızı evden tanıştığı için hayatta, katilin elinden kurtula bilmiş. Cinayeti yöneten müfettiş Joona Linna katilin kızı bulup infaz etmeden önce kurtarmak istiyor, hem Joona Linna doktor ve hipnozcu Erik Maria Bark sayesinde oğlanı hipnoz ederek gerçekleri öğrenmek istiyor. Doktor Erik Maria Bark uzun zaman önce hipnoz etmemeye yemin etmiş. Müfettiş Joona Linna doktoru ikna ettikten sonra, hipnoz sayesinde öğrendiğimiz gerçekler herkesi şaşırtıyor ve kitapta olaylar başka bir yönde vage oluyor. Ailenin katili kim, Doktor neden hipnoz etmemeye yemin etmiş, ailenin büyük kızı neden evden taşınmış ve kimden saklanıyor. Yazar Lars Kepler’in “Hipnozcu” kitabını olduğumuz zaman bu soruların cevabını buluruz. Kitap çok akıcı ve sürükleyici dile sahip, iyi kurgulu polisiye konulu bir eser, okumak keyif verdi sevgili kitap dostlarıma tavsiye ederim, kitapla kalın.