GRUP DESTANLA COK ÖZEL SÖYLESI!

31 Mayıs 2025 22:29

A⁺

A^-

Murat TOPÇU: Sayın Destan sizi tanıyabilir miyiz, kendinizden bahseder misiniz?

Destan: Öncelikle size, Multi Global ailesi ve Avrupa’da yasayan Gurbetçi vatandaşlarımıza Türkiye’den kucak dolusu sevgiler ve saygılar.

Ben Ankara’da doğdum büyüdüm, Babamı kaybettim. Bir ki kardeşim ve Annem var. Birde Almanya’da yasayan Deniz isminde bir oğlum var…

Ben Ankara’da doğdum büyüdüm. Ilık _ Orta _ Lise eğitimimden sonra, Anadolu Üniversitesi iktisadi ve idari Birimler Fakültesi İşletme bölümünde eğitimime devam ederken, Müzik askı ile yanıp tutuşan biri olarak, okulu birikip Istan bula geldim. Istan bulda zaten Müzik sektöründe aranan biriydim. Müzik sektöründen önemli hocalardan eğitim aldım… Bunların başında

Turhan Yükseler

Melih Kibar

Garoz Mafyan.

Selçuk Tekaylar

Bu değerli hocalardan ders aldım. Zaten daha öncede Müzik dersleri al mistim. Yani Müzik bilgim vardı. Ama Müziğin Ne kadar büyük bir Okyanus olduğunu bu hocalarım sayesinde öğrendim. Öğrenmek bitmedi benim için hala öğrenmeye devam ediyorum. Bu eğitimlerden sonra Destan grubunu kurdum. Bir Repertuar oluşturdum. Rahmetli Galip Kayıhan nur içinde yatsın tatbiki Galip Kayıhan projeyi çok beğendi. Bir taraftandı ben Rafet El Romanla çalışmalar yaptım. Rafet El Roman benim iyi bir dostumdur Onun konuyu asiste etmesiyle birlikte Almanya’da solo bir Albüm çıkardık Destan Grubu kurulduktan sonra, benim o şarkilerimi Rafet teker teker okumaya başladı.

1997 yivlinin sonu, 1998 yivlinin başında.

CILVELOY

ATABARI

HANIMEY

NALINADA VUR

OBUR DÜNYA

Birçok eserin gözde olduğu bir albüm yaptık… Aslında albümde Almanya’da satış rekorları kırmıştı. Almanya’da çok konserler vermiştim. Almanya’da yasayan tekelleşmiş arabeskçi müzisyen arkadaşların albümlerinden dahi daha çok benim Albümlerin satılıyordu. Destan tam anlamı ile Fırtına gibi sektöre girmişti. İnsanlar bile şaşırmıştı. İnsanlar düşünmeye başladı nasıl olur diye. Ben zamansız isler yaparım. 15 sene önceki yaptığımız albümle ve sarkalar hala Viral oldu. Çünkü çok sağlam bir sofundu vardı.

Su an bekârım müzikle evliyim.

Çok değerli bir babam vardı, maalesef onu kaybettim. Hala müzikle uğraşıyorum, Yeni eserler çıkarıyorum, Yeni genç arkadaşlar çıkarıyorum, onlara destek oluyorum. Ista Destanin oluşum hikâyesi. Sosyal Medyaydı kullanmayı ve kendimi ifade etmeyi öğrendim.

Murat TOPÇU: 1990 li yıllarda Müzik sektörüne fırtına gibi girdiniz, 1990 lara geçmişe bir yolculuk yaparsak o dönemde neler yaşadınız?

Destan: Bizim dönemimiz ile bugünkü dönemi kıyaslamak mümkün değil, bizim zamanımızda Albüm çıkarmak, için müziği çok iyi bilmek, bu alanda bilgili ve donanımlı olmak, gerçekten müziğe emek vermek gerekiyordu. Bizler bir Albüm çıkarmak için aylarca çelişirdik. Şimdiki zamanda 3 günde Stüdyoya girip bitiriyorlar. Home Stüdyolar, bu sarkalar bir yerlerde çekiyor, 1 ayda sonra unutuluyor. Simdi baktığımızda Destan niye unutulmadı, Biz Çünkü çok caliptik 2 ay boyunca 17-18 ay balistiğimiz oldu. 1990 li yıllarda çok iyi sondular, müzisyenler ve Solistler vardı. Bunun yani sıra adaletsizliklerde çoktu. Siz biraz, sivrilince, başka birinin hoşuna gitmeyince, sizi hemen sürüklese etmek, sizi hemen bitirmek için cabalara giriyorlardı. Bunların hepsiyle basa çıkmanız gerekiyordu. Tabii biz o dönem koskoca bir Halka sertimizi daya mistik, Arkanızda Halk varsa sizi kimse yıkamaz. Onların inanılmaz, sevgisi ve desteği bizi o dönem ayakta tuttu. Halkımıza sonsuz şükranlarımı sunarım. Ista öyle dolu müzikler yapınca müzik piyasasına fırtına gibi girmiştik. Çok kara günlerde gördük, Fakat bugünlerde düşündüğümde o günleri yasamadan Müzisyen olamıyorsunuz. Keza bugünün Müzikaliteyi görüyorsunuz, Niye üretimler durdu, Artık müziğe hak edilen değer verilmiyor. Artık isin kolayına kaçılıyor. Loplar var, hazire sesler var onlar kullanılıyor. Müzik bilmeden bir şeyler yapılıyor, bir sürü hatalar var. Halk bunları dinliyor ama uzun ömürlü olmuyor, Ista Destanin basarisinin sebebi, 15 yıl önceki yapılan sarkalar hala 1 ayda 60 milyon dinleyiciye ulaşıyor…

Murat TOPÇU: Şahsen bende 1990 li Müziklerin o dönemlerin şarkıları ve albümlerini dinlemiş bir müziksever olarak bugünün müzik eserlerinden hiç keyif alamıyorum. Bu değişim ve dönüşüm için neler söylersiniz?

Destan: Müzik sektöründe su anda büyük bir karmasa var, Prodüksiyon tarafında var, Alt tarafta üretim tarafında bir karmasa var, Aslında kim ne yaptığını bilmiyor. Hersek para odaklı, Tatbiki Bizim zamanımızdadır Paraya dönüktü isler, Kral TV de kliplerin dönmesi, çok büyük rakamlardı, İnanılmaz paralar ödeniyordu. Ama arkada kocaman bir ekip vardı. Firmalar vardı, Firmanın PR bölümü vardı, Başın PR vardı. Menajerlik bölümü vardı. Yani yatırım yaptıkları isin pesinden koşuyorlar ve ciddi çalışmalar vardı. Bugün bunlar yok, Ali, veli gel sesin güzel, Müzik bilgisi zaten yok, Biri Raci oluyor, Biri pop altyapısıyla Arabeskler söylüyor. Buna PR yapıyorlar Bir yerlerden paralarla Sosyal Medyalardan para yatırımları ile biraz ön plana çekiyorlar. Fakat uzun ömürlü olmuyor, sabun köpüğü yapımlar. Yeni çıkan bir şarkiyi 1 ay sonra hatırlamıyorsun bile, Fakat geçmişe baktığında

BARIS MANCO.

CEM KARACA

EDIP AKBAYRAM

NESET ERTAS

ASIK VEYSEL

ASIK MAHSUNI SERIF

Hala gençlik bunları dinliyorsa, herkes iyi düşünmeli, Çünkü Anadolu’ya kendini adamış müzisyenler bunlar. Bende onların yolundan gidiyorum Ama gündemimde yakalamaya çalışıyorum. Gençlerimizin sevdiği çalışmaları yapıyorum. Günümüzün şarkıları bananda keyif vermiyor, Tek tük sarkalar var dinlediğim, Onlarda Fas Ford gibi oldular çabuk yiyorlar ve bitiriyorlar. Bu sektör için büyük bir tehlike, Prodüktörler Müzik sektörüne yatırım yapmıyorlar hâkli olarak, Çünkü buradan bir kazanç sağlayamıyorlar. Dolayısıyla kaliteli isler oldukça hem dinleyenlerin müzikalitesi gelişecek

Çünkü Müzik dinlemek IQ ister.

Çünkü Müzik dinlemek, IQ ister, başka bir röportajımda deistinki, iyi bir müzik dinlemek için, Müzikal IQ nu yoksa Bu ülkede gider Erik Dalınızda milyonlarca dinlenir, Simdi o eseri kötülemek için söylemiyorum. Ama bazı basmakalıp objeleri asmamız gerekiyor, Bu gibi eserler yüzünden gençlerimiz cesaretli gençlerimizin önünü tikmiş oluyoruz. Parası olan imkân olan, gördüğümüz gibi, Müzik bilmeden sesi yok çeşitli cihazlarla saçma sapan sesleri düzelten aygıtlarla müzik yapılıyor. Maalesef Müzikalite yerlerde sürünüyor. Çıkan eserlere baki yorumda ağlanacak haldeyiz. Bende burada bir Donkişot gibi, Kaliteli müzik nasıl yapılır? Sunumunu yapmaya çalışıyorum. İnşallah insanlar aradaki farkı görüyorlardır. Zaten reytinglerde bunu görüyorum zaten, inşallah bizde Destan gibi kaliteli isler yapalım yıllarca konuşalım derler, Bizimde çorbada tuzumuz olur.

Murat TOPÇU: Sanatçı olmasaydınız hangi mesleği seçerdiniz?

Destan: Sanatçı olmasaydım, Futbolcu olurdum. Ben Ankara’da Gençlerbirliği futbol takımında profesyonel futbol oynuyordum zaten, Maalesef bir sakatlık benim futbol hayatimi bitirdi, Bugünlerde futbolun içinde olsaydım. Bir Futbol tahkiminin başında Teknik Direktör olarak çalışıyor olurdum herhâlde diye düşünüyorum.

Emek verdiğimin kariyer yaptığım bir mesleğim olduk iyili sanatçı olmuşum.

Murat TOPÇU: Bugünlerde yeni bir albüm çalışmanız vardı bu yeni albümünüz hakkında bilgi verir misiniz?

Destan: Ben Halen Seyhan Müziğin saatçisiyim, Prodüktörümüz Bülent Seyhan, oda bu sektörde idealist bir işadamıdır. İyi bir Prodüktördür ve bana sinirsiz bir özgürlük vermiştir. Dilediğim Sartlarda dilediğim müziği çıkarabilirim. Simdi 30 Mayısta yine bir över şarki yaptım. Ama ciddi olarak bu eserden çok umutluyum, o şarki üzerinde bayağı bir çalışma yaptım herkes bildiği bir şarkiyi, Panocu tarzıyla gençlerimiz için yaptım. Ama büyüklerimizin hani o sanat müziği sevenlerinde beğeneceği bir çözüm buldum. Biz sürekli üretiyoruz. Sinle hazırladım 4 sarkılı bunlarsan ilki

VUR VUR

İkincisi

DARILDINMI CICIM BANA

Herkesin bildiği bir şarki oda cuma günü müzik sevenlerin huzurunda olacak.

Murat TOPÇU: Hayatta keşke dediğiniz bir pişmanlığınız var mı? Varsa nedir?

Destan: Ben Allanan âşık bir kulum, Allanan âşık bir kul olaraktan hiç bir zaman keşke demedim. Yasamam gerekiyormuş yasadım derim. Geçmişe baktığımdadır hiç bir pişmanlığım yok, Fakat bazı durumlarda insanların ekmeği ile oynuyorlarsa sunuda yapmadım Allaha ve kadere inanıyorum diyete Her türlü adaletsizliğedir sessiz kalmadım, bilakis sesimi her zaman yükseltim. Ama iyili Taptığım bir Allah im var, Ben iyi bir insan olmaya çalışıyorum Ahlaklı olmaya çalışıyorum, Bugüne kadar Ahlaksız bir şey yaptığımı kimse görmemiştir… Dolayısıyla Pişman olacak bir şey yok Hayat devam ediyor, Alla hin bize sunduğu bir hayat var keşke demeden önce Alla hin bana verdiği bu ömrü en iyi şekilde değerlendireceğim…

Murat TOPCU: Geçtiğimiz günlerde Erol Köse ile ilgili yaşadığınız bir tatsızlık olmuştu. Problem tam olarak nedir? Açıklar mısınız?

Destan: EROL KÖSE BU SEKTÖRDE HIC OLMAMALIYDI!

1998 Yivlinin en iyi Gruplar dalında aday gruplardan biriydim. Fakat onun öncesin dede Erol Köse bizim konserlerimizi sabote ediyordu. TV programlarında bizi karalama haberleri yaptırıyordu, Cikciğimiz konserlerde acayip acayip isler yaptırıyordu. Artık gırtlağımıza kadar gelmişti. En son ödül töreninde en iyi Grup ödülünü Destanin aldığını öğrendiğimizde bende bu durumu halka şikâyet etmek istedim. Dediğim gibi Erol Köse bu sektörü baltalayan, bu sektöre büyük zararlar veren bir sahihtir.

Bugünkü Müziğinin kalitesizliğin zeminini hazırlayan, Bir yâda iki Prodüktörden biridir. Aslında Erol’u tamirim çok yanlış isler yap mistir. Biliyorsunuz Ayna grubundaki dazlak arkadaşı bilirsiniz, Ayna grubundan ayrılıp Destana gelmiştir. Ben rahmetli Cemilden öğrendim. Erol Köse için anlatılacak çok şey var ama Ben su kadarını şöyleyim, Buncuda ilk defa burada açıklıyorum Cemilin ölümünden birinci dereceden sorumlu olan Erol Kösedir. Cemilimin bir Çöp evde, köpek bağlasan durmaz bir evde onu muhafaza ettiğini kendi gözlerimle gördüm. Evi içkilerle doldurarak, bu adamın Alkol krizine girerek ölmesini sağlamıştır…

Basaklarda bu isin içinde var mıdır bilmiyorum ama Ben onu çok büyük araştırmalarım sonucu, Çok alakasız bir hastanede buldum, sahipsiz olarak çok kötü bir hastaneye adilmiş bir şekilde, Erol Köse onu oraya attırmış ve birikmiş Bende Tüm medyayı ayağa kadirdim. Çünkü ben onu Özel bir Hastaneye aldırmak istedim, Birinci dereceden akrabası olmadığım için, Ailesindendi kimseci tanımadığım için Özel Hastaneye aldıramadım. Bende Medyayı arayarak Türk halkının duymasını sağladım. Hepsine çok teşekkür ediyorum. Rahmetli Aykut Işıklar

O dönem hayatta idi, SEYHAN ERDAG

TAYYAR ISIKSACAN

Hepsine şükranlarımı sunuyorum. Bir sürü magazinci arkadaş bu konuda haberler yaparak bu olayın öğrenilmesini sağladı. Cemil tatbiki çok kirindi, ondan duyduğum Aslında ödül Destanında, Erol Köse engel oldu Aynaya ödülü verdirdi dedi. ATILLA TASTA aynisini ödedi Ayrıca Kral TV nine en yüksek rütbeli idarecileri birinden duydum. Oranın en popüler VJ lirinden duydum. Erol Köse ödülümüze engel oldu. Emeğe bu kadar haksızlık edilmez. O yüzden o Sahsı Ölene kadar Affetmeyeceğim. Çok ekmeğimizle oynadı o hiç bu sektörde olmaması gereken bir sadisti. Ama ne yapalım bize denk geldi, yapılacak bir şey yok.

Murat TOPÇU: En son izlediğiniz film, En son okuduğunuz kitap nedir?

Destan: İsmini hatırlayamadığım Filistin Gazze katliam ani anlatan bir Belgesel izlemiştim Filistin Müslüman kardeşlerimizin katledişine tepki olarak iki şarki yaptım. Birisi

KOY KOY

Diğerimde

IBLISDI

Bu iki şarkiydi Dünyaya savaşları getirten basta Çocukların ve kadınların öldürülmesine sebep olan, Savaş baronlarına, Dünyayı çizim eden Savaşı ve kaosu getirtenlere tepki olarak yaptığım şarkilerdi. Bunları buradan kınıyorum, Savaşları kınıyorum, Masum insanların ölmesine kim sebep oluyorsa lanet olsun… Bu Savaşları kim destekleyici oluyorsa, Çocuk katillerini kınıyorum, Bunlarda sonsa edenleri kınıyorum. Her kiki bu savaşlara önayak olursa, Aslında bu dünyaya şeytana hizmet etmeye gelmiştir. Bu iki şarkiyata aslında Dünyayı çizim eden bu büyük güçlere yaz mistim. Bir sanatçı olarak elimden bu kadarı gelmişti. Seyrettiğim filmde bununla ilgiliydi. Israil’i kınıyorum, Ben burada rahat uyuyamıyorum. Filistin’de Çocuklar ve kadınlar öldürülürken o insanlar aç ve susuz kalırken, Benim gözüme uyku girmiyor. Ama Alla hin mutlak bir takdiri vardır. Allaha havale ediyoruz. Takdiri ilahi yerini bulur.

En son okuduğum kitapta Mehmet Yasar Bay tanin Garbin isimli kitabini okudum, Herkese tavsiye ederim.