Sen yoksan yaşamım son bulsa bile Cesedim koyacak sal’ı istemem Safari parkında saklanmak için Şuna emin ol ki çalı istemem *** Bana sevinç verir masum bakışın Başının üstüne çiçek takışın Ben gibi garibe gönül yakışın Meyveye bürünmüş dalı istemem *** Koca ömrüm geçti gurbet elinde Ellerim buz kesti şita yelinde...
^^ Ben konuk severim, amma velâkin; Misafir dediğin, bu kadar kalmaz. Patlıyor başım bak, olamam sakin, Seni çekenlerden gayrisi bilmez. Biz bu hengâmede kaldıkça daha, Daha çok kesişir yolumuz bizim. Suratıma bakıp kalkarsan şaha, Dalgada savrulur, salımız bizim. Boynumun çıkrığı çekmez bunu bil. Çekmez bu kantarın topuzu inan! Haydi, şu...
Gitmeliyim Ömrümün kaçan zamanını yakalamak için bir yerlerde Körleyip şu ipe sapa gelmeyen kalbimi bir süreliğine Gitmeliyim Hiç kimselerin tanımadığı, bilmediğim uzak bir şehire. Tek celsede boşayıp dünyayı Kendi halinde , boşvermişliğin kuş tüyü hafifliğiyle Gitmeliyim Yok sayın beni Unutu verin suretimi Bırakın da kendime ettiğim eziyetlerle yüzleşeyim Bırakın da...