Ödüllü Yazar ve Şair Betül Fırat’ın 6 eseri birden okurlarıyla buluşuyor. “Hayatın Bam Teli, Vadesi Dolmuş Sözler, Dejenere Edebiyat, Modumuza Göre, Ruh Tefecileri, Yorgunlar Rıhtımı” adlı eserlerini dijitalleşen dünyada okunmaların artık pratik hale gelmesiyle birlikte e-kitap olarak “Play Kitaplar” uygulamasında yayınlamış bulunmakta ve okurlarını beklemekte. Deneme türündeki eserlerle Fırat, duygu...
Tiyatro sahnesinde oyuncunun en güçlü silahı sözdür. Sözü taşıyan da sestir.Sahnedeki bir nefes, bir kelime, bir tonlama bazen bir romanın anlattığını anlatır. İşte bu yüzden tiyatroda diksiyon ve fonetik, oyunculuk sanatının kalbidir. Diksiyon, dilin doğru, güzel ve anlaşılır biçimde kullanılma sanatıdır.Fonetik ise bu sanatın bilimidir; sesin nerede doğduğunu, nasıl...
Eski bir sokaktaydım şimdi. Köşedeki ahşap, iki katlı, mavi boyalı evin yanındaki harap bina, kırılan umutlarım gibi ayakta durmaya çalışıyordu. Biraz ilerledim ayaklarım beni oraya sürüklüyordu sanki. Gitmek istediğimden emin değildim ama itiraz da edemiyordum. Önünden şöyle bir geçerim diye düşünürken kapının önüne gelmiştim bile. Baktım, kapı aralıktı. Tokmağından tutup...
HAYALCİİİİ Güzel yürekli bir dost hayelci Uçurtmadan uçak yapar Özgürlüğe Kanat çırpar Yıldızları teker teker toplar Dedim ya hayelci Kağıttan sandal yapar Kendini okyonusa atar Kürek çeker Birde bakmışınki Tam Karşıda kız kulesi Martılara simit atar Dedim ya hayelci Eser ve eser sahibi tanıtımı Edebiyatımıza ve şiirimize katkıdan bulunan şair...
EYVAH Kİ EYVAH Başında esen o kavak yelleri Tipiye dönerse eyvah ki eyvah Sönmüştür sandığın sevda külleri Tutuşup yanarsa eyvah ki eyvah Gelmişse sevmenin vakti sırası Toz pembe görülür akı karası Çoktan kabuk tutmuş gönül yarası Açılıp kanarsa eyvah ki eyvah Aşk meleği takip edip güderek Oklarını saplayıp da giderek...
Taş kentin arasında, umutla filizlenen bir sonbaharın son boy gösterişiydi dönümüne. Bahar yaklaşıyordu. Ağaç olma yolunda atılan tohumların yüzleri yavaş yavaş toprağa gülümseyen bakışları ile insanın içini ısıtıyordu. Toprağa damla damla düşen yağmur geriye aromatik huzur veren kokusunu gelişigüzel bırakıyordu. Yazın habercisi olan bahar tohumlarını insanın içine de düşürüyordu halbuki. ...