Ebrar Kıcır, 1999 yılında İstanbul’da dünyaya gelmiştir. 2 kardeşe sahip olan Kıcır, kardeşler arasında ortanca olan çocuktur. 3 yaşına kadar İstanbul’da daha sonrasında Muğla’da büyümeye devam etmiştir. İlkokul, ortaokul ve lise eğitimini Muğla’da tamamlamıştır. Lise döneminde Muğla Gazi Anadolu Lisesi’nde yatılı kalmıştır. Gazi Anadolu Lisesi’nde bulunduğu süre boyunca deneme ve şiir...
Hayırlı akşamlar Arkadaşlar! – Cevabını veremeyeceğimiz, kısa yazıyorsak eğer, ifadelendiremediğimiz sözler söylememeliyiz, yazmamalıyız. Hatta mümkünse düşünmemeliyiz. – Söz güzel diye (herhangi bir söz) peşine düşüp, kendimizi düşünemez hale getirmemeliyiz. Değerlendirmeliyiz, sorgulamalıyız. – Beşer sözü, istikrarsızdır. Hataya meyillidir. Çoğu zaman ve hatta her zaman yoğun duygulardan oluşur. Yoğun duyguların itidali yoktur....
Kara sevda nedir bilir misin sen?.. Adamı yakıp küle çevirir, deli divane eder… Yaşlı bir imamın gözünden Kurtuluş Savaşı’nı okurken, zamanda yolculuğa çıkacak ve kendinizi bir anlığına da olsa o devirde bulacaksınız. Yaşanmış gerçek hikayelerin kurgulanarak anlatıldığı bu romanda kronolojik sıraya riayet edilmemiştir. Yazarın kendine has sade...
Çöp bidonu üzerine oturmuş, ayran içiyordu. İçimden bir şeylerin koptuğunu hissettim. Bir anda geçti gözlerimin önünden geçmişim, çocuklarım, ülkem. Neden böyle olduk biz? Bu kadar kör, bu kadar cahil, bu kadar duyarsız bir millet miyiz? Utanarak sordum cocuğa; – Resmini çekebilir miyim? Simsiyah, güneş yanığı yüzü kayıtsız bir şekilde yüzüme...
…Çek yorganı başınaSakın uyanma gülümAcı duyma boşunUykuda gelsin ölüm*****Siyasetçi vatandaşın kopyasıİkisi de aynı yerde duruyor..Ne ülküsü kaldı ne ütopyasıBir nalına bir mıhına vuruyor..*****İster asıl olsun isterse vekilPek de farketmiyor çoğulla tekilHep aynı terane hep aynı şekilHerkes üstümüze oyun kuruyor..*****Halkın gönlü şunda mıdır, bunda mı?Azınlığa düşmüş.. umurunda mı?Son Türk Devletinin yıkılır...
Hayâllerin olsun İnsan, bilgisiyle dünyayı anlayabilir ama hayalleriyle onu şekillendirir. Çünkü bilgi, olmuşu ve olanı anlatır; hayal gücü ise henüz var olmayanın kapısını aralar. Hayaller, ruhun sessiz çığlığıdır. Görünmeyeni görme cesaretidir; yoktan var etme iradesidir. Bir çocuk, gökyüzüne bakıp orada bir gün yürümeyi düşlediğinde, insanlar onunla alay etti. Oysa o...