ÇIPLAK CESET
CELİL OKER
144 SAYFA
İnsanların yaptıklarını ya da yapmadıklarını, yapacaklarını ya da yapmayacaklarını yargılamayı çok uzun süreler önce bırakmıştım.
Eski pilot, şimdilerde özel dedektif Remzi Ünal, bir telefon alır bir gün Tarsus’tan. Arayan Yuuf Sarı isimli bir kumaş tüccarıdır. Boğaziçi Üniversitesi’nde öğrenci olan yeğeni İbrahim Sarı’dan 1 haftadır haber alamadığını ve onu bulmasını istemektedir. Remzi Ünal bu olayın basit bir kız meselesinden kaynaklandığını düşünür en başta, kayıp delikanlı ya sevgilisi ile vakit geçirmek için ortadan kaybolmuştur bir süreliğine ya da kırık kalbini tamir etmek için kendi kabuğuna çekilmiştir.
İşi kabul eden dedektifimiz önce Tarsus’a gider ayrıntıları öğrenmek ve Yusuf Sarı ile yüzyüze görüşmek için. İstanbul’a dönerken yine aynı düşünmektedir, bu bir kız meselesidir ve çok uğramasına gerek kalmadan ortaya çıkacaktır İbrahim. Bu arada Yusuf Sarı, İstanbul’daki ortağına bir paket götürmesini rica eder Remzi Ünal’dan.
Boğaziçi Üniversitesi’nde ufak bir soruşturma ile başlar işe. Eline bir kaç adres geçer bu ufak araştırma sonunda. Ardından Tarsus’tan getirdiği paketi teslim etmek üzere Yusuf Sarı’nın ortağını ziyarete gider veeeee olaylar ard arda gelişir.
Kanlı bir cinayet, uyuşturucu ticareti, şantaj, tehdit telefonları. Peki İbrahim bu olayların neresinde?
Yeni bir kalemle tanışma kitabım oldu Çıplak Ceset. Bu tanışmaya sevgili Çiğdem Deniz Eröksüz aracılık etti. Kendisine tekrar teşekkür etmek istiyorum
Gayet akıcı ve sade bir dili var yazarın. İlginç bir karakter Remzi Ünal, oldukça zeki ve dikkatli. Dedektifimizin yer aldığı bir dizi kitabında ilki bu eser. Ben severek okudum, bu tarz okumayı seven ve tanışmak isteyen dostlara tavsiyemdir.
Yazar hakkında da kısa bir bilgi vereyim izninizle. 1952 Kayseri doğumlu Celil Oker. Boğaziçi Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı mezunu. Çevirmenlik, gazetecilik, reklam metni yazarlığı yanında yarattığı Remzi Ünal karakteri ile polisiye edebiyatının en çok aranan isimlerinden biri. Eserleri Almanya, İspanya, Yunanistan ve Hollanda’da da yayımlanan yazarımız 2019 yılında vefat etmiş. Vefatına kadar İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde yaratıcı yazarlık dersleri vermeye devam etmiş bir isim.
“İnsanlar” dedim, “olur olmaz zamanlarda olur olmaz şeyler yapabilirler.Bir telefon çalınca hemen açmak gibi. Sonra akılları başlarına gelir ama, geç.”
Bilgi, güçtür.
Bir evde yalnız yaşamanın en kötü yanı, eve her girişinizde hiçbir eşyanın yerinden oynamadığını görmenizdir. Bir heykel gibi durur her şey yerinde.
Hayat ben burnumu sokmadan da yeterince berbat ve karmaşık zaten…
LÜTFEN KİTAP OKUYALIM!!!
Arzu ORTAÖREN