Charles Dickens’ın David Copperfield adlı eseri üzerine notlar
Gülzar AHMEDOVA
…
“Dünyanın her gün nasıl değiştiğini bilemeyecek kadar küçüksün,”
“Artık dünyayı o kadar iyi tanıyorum ki beni hiçbir şey şaşırtamaz ama hala şaşırtan bir şey varsa, o yaşta evden bu kadar kolay atılmamdır.”
“Boş duranın aklından bir dolu şeytanlık geçer. “Meşgul insanın aklından bir dolu şeytanlık geçer.”
Klasik eserleri okumayı çok severim. Charles Dickens’in “İki Şehrin Hikayesi” kitabından sonra “David Copperfield” eserini okuyuP bitirdim. Eserin baş kahramanı David Copperfieldin hayatı doğduğundan, yetişkin yıllarına kadar kitapTa anlatılıyor. David Copperfield doğmazdan önce babasını kaybetmiş annesi Mr. Murdstone ile evlenir, bu dönemden sonra küçük David ile üvey babası arasındaki zorluklar yaşanır. Annesini de kaybeden David Copperfield küçük yaşından çalışmaya başlar. Sonunda küçük David bakıcısı Peggoty’den para alarak üvey babasından kaçarak halasına sığınır. David Copperfield hayatta iyi ve kötü insanlar ile karşılaşıyor. Bu iyilikler ve kötülükler David Copperfield’in hayatta kendini bulmasında, kendi ayakları üzerinde durulmasında büyük yardımcı oluyor. David Copperfield’in karşılaşdığı zorluklar onu nasıl etkiliyor olacak, David iyi bir insan olarak kala bilecek mi. Yazar Charles Dickens devrinin zorluklarını, yoksulların hayat mücadelesini kitap da anlatıyor. Sonda söylemek istediğim odur ki kitap çok sevdiğim klasik eserlerin sırasına eklendi, sevgili kitap dostlarıma yazar Charles Dickens’in “David Copperfield” eserini okumayı tavsiye ediyorum. Kitapla, sevgi ve iyilikler ile kalın.
1906 yılında Trablusgarp’ta (Libya) dünyaya geldi. Küçük yaşta öksüz kaldı. Subay olan dayısı ona sahip çıktı. İstanbul’a getirerek önce mahalle mektebine, ardından özel bir okula yerleştirdi. Dayısı Çanakkale Savaşınde şehit düşünce, Yetimler Yurduna verildi. İstanbul Muallim Mektebini bitirerek Bolu’da öğretmenliğe başladı. 1954 yılında İzmir’de öğretmenlik görevini tamamladı ve emekli oldu....
İNSAN EVLADI Metin Özdoğan Biz yayalar yaşıyoruz şansa Bir sağım da bir solumda araba Şoförlerin yok saygısı yayalara Sanki yollar ait arabalara Şoförler bakmıyorlar sağına soluna Birde çarpanlar yayaya Bir de kızlar yaya sonra Hava atarlar arabasıyla Her taraf araba dolu Yollar zaten araba koridoru Araba yağmış sanki dolu dolu...
^^ Çarşıdan evime döndüğümde torunum Kerem’i bana doğru koşarken gördüm. İki elini arkasına bağlamıştı. Anladım ki elinde bir şey var ve benden saklıyor. Ona yaklaştığımda; “müjdemi isteriiiiiiiim” diye bağırdı. Sonra da elindeki zarfı bana uzattı. Bu bir mektup zarfıydı! Kimden geldiğinden çok mektubun varlığıydı beni heyecanlandıran… Hemen açtım zarfı. Açmamla...
HER ŞEYİM SENSİN Sensin benim, herşeyim göz bebeğimsin.Ellerim semada, bir tek dileğimsin.Mutluluğum, umudum, herşeyim sensin.Razıyım herşeye, vazgeçilmezimsin. Rüyalarımdasın, hep hayalimde.Uykularım kaçıyor, seni düşündüğümde.Kim bilir nerdesin, hangi yaban elde.İsyanın sana değil, sensiz günlere. İstemem, sensiz geçen günleri.Razıyım herşeye, bitir bu hasreti.Ey kahverengi gözlüm, neyleyim elleri.Mutluluğum, umudum, herşeyim sensin. Anladımki, bu dünya...