Sanırım bir tek ellerimi sevdi, Onun için dizeler döken ellerimi. Sanırım bir tek dizlerini sevmiyordu kendinde, Bağı çözülüp bana gelemediği için. Sanırım bir tek bana kaysın istemedi gönlü. Korkuyor olmalıydı çünkü. Tüm umudum artık, Kayı kayıveren yıldızlarda gömülü. *** Her kopuş pısırıkça… Kopup gitmesini hiç mi hiç istemedim oysaki onun,...
DOKUZUNCU BÖLÜM Zeki Coşkunsu Yine, bir diğer kadim gönül dostum Mehmet Ender Çelik der ki; “Tarihe düşünsel, bilimsel ve adalet ağırlıklı not düşmeyen bireyler ve toplumlar yok hükmündedir! Tarihin ‘YILANLI KUYULARI’ yerine, zirvelerinde olmak istiyorsak bu günkü karanlığa en az bir ‘MUM’ da bizler yakmalıyız.”(28) Doğru söyler, yerden göğe...
Kahve içiyorum. Hem de Türk kahvesi. Bu yaşıma kadar fal baktırmak amacıyla burnumu tıkayarak içtiğim bol şekerli kahveleri ve yanında suyu kafama dikme çabalarımı saymazsak. Üniversite yıllarımda Taksim’de bir kafede genç bir çocuk bakmıştı falıma. Hep gidiyordum. Burnumu tıkayıp kahveyi içmeye çalışıyordum. Fal baktırmaktı amacım. Sıramı da dört gözle beklerdim....
kadın kutsal diyoruz, şiddetle vuruyoruz, evlat bizim diyoruz, sokağa atıyoruz. bu ne şiddet, bu ne öfke… yok mu sabır, yok mu sine… ne oldu bize, ne hale geldik, olduk cani, olduk gaddar. sığınacak limanı olanlara set olduk, ölüp yok olana kadar. kadına gül verelim, evladımızı sevelim, aile olmak istiyorsak, saygı...